16 Eylül 2007 Pazar

Çapkınlık ipuçları




* İlk görüşte aşka inanır mısın ? Yoksa dışarı çıkıp tekrar mı gireyim?

* Affedersiniz! Biz küçükken farklı okullarda okumamış mıydık?

* Sırtına dokunup: Aman allahım gerçekten omuz kemikleri!! Ben bunları kanat sanmıştım!

* Çikolatadan bebeklerimiz bir düğün pastasının üstünde sence de güzel görünür mü ?

* Saati sorun.
9'u 5 mi geçiyor? Bugün pazartesi 28 mart 9.05.. Sizinle tanıştığımın günü ve zamanı aklımda tutmam gerekli de!

* Oturdunuz, konuştunuz ve kalktı gidiyor..
Erkek: Birşey unutmadın mı?
Kız: Neyi?
Erkek: Beni.!

* Bu şehirde yabancıyım . Bana evinin yolunu tarif edebilir misin?

* Baban uzaylı mıydı? Senin gibi birşey dünyada yok çünkü!

* Telefon numaramı unutmuşum, seninkini ödünç alabilir miyim?

* Merhaba! Bay Watch'un son bölümünde harika oynadın, bir imza alabilir miyim?

* Erkek "Sesi sen de duydun mu?"
Kız: Ne sesi? Ben birşey duymadım!
Erkek: Kalbim kırıldı

* Erkek: Baban hırsız mıydı?
Kız: Hayır ! Ne Alaka?!?
Erkek: Gözlerinin yerine konulan elmasları kim, nereden çaldı o zaman?

* Erkek: Bana yolu tarif edebilir misiniz?
Kız: Ne yolu? Nereye?
Erkek: Kalbine

* Erkek: Beni bir cimcikler misin?
Kız: Neden?
Erkek: Bu güzellik gerçek olamaz! Rüya görüyorum sanırım

* Annenle baban zamanında karşılaşmasaydı, yeryüzündeki en mutsuz insan ben olurdum!

* Siz Aktüelin kapağındaki kız değil misiniz?

* Umarım suni solunumdan anlıyorsundur.. Soluğum kesildi seni görünce!

Erkeklere özel dersler




Not: Sınıfların kontenjanları 8'le sınırlıdır.

Konu 1:

Buz kalıbına nasıl su doldurulur?

Çözüm: Adım adım slaytla açıklama.

Konu 2:

Tuvalet kağıdı rulosu takıldığı terde kendi kendini yeniler mi?

Çözüm: Yuvarlak masa tartışması.

Konu 3:

Klozet kapağını kaldırıp duvara ve su borusuna sıçratmadan mümkün mü... :

Çözüm: Grup çalışması.

Konu 4:

Kirli sepetiyle yerdeki halı / döşeme arasındaki temel farklar.

Çözüm: Resimler ve grafiklerle açıklama.

Konu 5:

Tabak çanak yemektan sonra kendi kendine lavaboya veya bulaşık makinesine uçarak gidebilir mi?

Çözüm: Videoyla açıklama.

Konu 6:

Kimlik kaybı: Uzaktan kumandayı bir parçanız olmaktan kurtarmak.

Çözüm: Destek hattı ve yardımlaşma grupları.

Konu 7:

Aranan şeyleri bulmayı öğrenmek: Höykürerek evin altını üstüne getirmek yerine, doğru yere bakarak başlamayı öğrenmek.

Çözüm:Açık forum.

Konu 8:

Hanıma çiçek getirmek sağlığa zararlı değildir.

Çözüm: Grafikler ve ses kaydıyla açıklama

Konu 9:

Normal insanlar kaybolunca yolu sorar.

Çözüm: Gerçek yaşam itirafları.

Konu 10:

Hanım arabayı parketmeye çalışırken sessizce oturmak genetik açıdan imkansız mı?

Çözüm: Araba kullanma simülasyonu.

Konu 11:

Hayat dersleri: Anne ve eş arasındaki temek farklar.

Çözüm: Sınıfta canlandırma.

Konu 12:

Nasıl ideal bir alışveriş arkadaşı olunur?

Çözüm: Gevşeme egzersizleri meditasyon ve nefes alma teknikleri.

Konu 13:

Bunamayla nasıl savaşılır: Doğum günleri, yıldönümleri, diğer önemli günleri unutunca nasıl özür dilenir?

Çözüm: Beyin şoku ve gerekirse operasyon.

İdeal erkek nasıl olmalı?




İdeal erkeğim (Yaş 22)

1. Yakışıklı
2. Sempatik
3. Maddi durumu iyi
4. Beni ilgiyle dinleyecek.
5. Espri anlayışı gelişmiş
6. Gücü kuvveti yerinde
7. İyi giyinen
8. Her konuda zevk sahibi.
9. Şürpriz yapmayı seven
10. Romantik ve hayal gücü gelişmiş


İdeal erkeğim... gözden geçirilmiş liste (Yaş 32)

1. İyi görünümlü - tercihen kafasında saçı olan
2. Arabadan inerken kapıyı açan, yemeğe gittiğimizde sandalyemi tutan.
3. Pahalı bir restorana götürecek kadar parası olan
4. Konuşmaktan çok dinleyen
5. Fıkra anlattığımda katıla katıla gülen
6. Alışverişte paketlerimin hepsini zahmetsiz taşıyacak kadar gücü kuvveti yerinde
7. En az 1 kravata sahip
8. Yaptığım yemekleri beğenen
9. Doğumgünü ve yıldönümlerini unutmayan
10. Haftada en az 1 kez romantik olabilen

İdeal erkeğim... tekrar gözden geçirilmiş liste (Yaş 42)

1. Çok da çirkin değil - Tamam kel olabilir
2. Ben binmeden arabayı hareket ettirmeyen.
3. İşinde disiplinli - Fırsat oldukça akşam yemeğine götüren.
4. Beni dinlerken başını sallayan.
5. Anlattığım fıkraların can alıcı yerlerini hatırlayan
6. Evdeki eşyaların yerini değiştirmeme yardım edecek kadar gücü kuvveti yerinde
7. Göbeğini kamufle edecek şekilde kıyafet şeçen
8. Klozetin kapağını indirmeyi unutmayan
9. Çoğu hafta sonu traş olan

İdeal erkeğim... tekrar gözden geçirilmiş liste (Yaş 52)

1. Burun ve kulağının içindeki kıllar fazla uzun olmayan.
2. Topluluk içinde gaz çıkarmayan
3. Para isteme alışkanlığı edinmemiş
4. Ben birşey anlatırken uyuyakalmayan
5. Haftasonları poposunu koltuktan kaldıracak kadar gücü kuvveti yerinde
6. Ayağındaki 2 çorap aynı renk olan ve temiz giyinen
7. TV karşısında akşam yemeğinden hoşlanan
8. Adımı unutmayan
9. Bazen traş olan

İdeal erkeğim...tekrar gözden geçirilmiş liste (Yaş 62)

1. Küçük çocukları ürkütmeyen
2. Banyonun nerede olduğunu hatırlayan
3. Bakımı fazla masraflı olmayan
4. Mümkün olduğu kadar gürültüsüz horlayan.
5. Neye güldügünü birden unutmayan
6. Yardım almadan ayağa kalkabilecek kadar gücü kuvveti yerinde
7. Giyinen
8. Lapa yiyeceklerden hoşlanan
9. Dişlerini nereye koyduğunu unutmayan
10. En son ne zamandı, hatırlayan

İdeal erkeğim... son kez gözden geçirilmiş liste (Yaş 72)

1. Nefes Alan !!!

Şu erkekler!



Kapalı bir kutu gibi, içlerinde olup bitenin bilinemediği erkekler, kadınların merak ettiği soruları cevapladı. Siz hanımlara da bu cevapları okumak kaldı

BİR erkeğin gerçekte kafasından neler geçirdiğini hiç merak ettiniz mi? Belki siz, "Ne düşünüyorsun?" diye sormadınız ama biz, sizin için erkek düşünceleri hakkında en çok merak edilen beş soruyu belirledik. Bakalım, erkek gözüyle verilen cevaplar tahmin ettiğiniz gibi mi?

* Erkeklerin hepsi aynı cinsel fantazileri mi kurar? : Erkeklerin fantazileri büyük ihtimalle düşündüğünüzden daha erkekçe. Bu fantazilerin içinde çoğunlukla birden fazla insan, yabancı maddeler veya Fransız hizmetçi kıyafetleri yer almıyor. Erkek cinsel fantazilerinde sıkı bir formül var: ateşli ve çılgın bir cinselliği olmaması gereken insanlarla yaşamak. Bu listenin içerisine platonik arkadaşlar, kızarkadaşlar, eşlerin yakın arkadaşları veya yatakta iyi olan eski kız arkadaşlar girebiliyor.

* Erkekler partnerlerinin kendilerinden çok para kazanmasını umursarlar mı?: Evet. Bunu saklamaya çalışsalar veya önemsiz olduğunu söyleseler bile, gerçekte bir kadının daha fazla para kazanması egolarına vurulmuş bir darbe gibi hissederler. Bunun yanında bütün evin geçimini sağlamak da hoşlarına gitmiyor. Bir başkasının finansal stabilitesinden sorumlu olmak onlar için büyük bir baskı haline geliyor.

* Partnerimin beni aldattığını nasıl anlarım?: Buradaki en önemli nokta güvendir. Unutmayın ki partnerinize bu konuyla ilgili herhangi bir soru sorduğunuz zaman onun bağlılığını sorguluyorsunuzdur. Ve hiçbir zaman somut bir kanıtınız olana dek partnerinizin sizi aldattığına emin olamazsınız.

* İlk buluşmada seks yapan kadınlar hakkında ne düşünürler?: Gerçek şu ki, ucuz biri olduğunuzu düşünür. Fakat, bunun kötü birşey olduğu söylenemez. Önemli olan sizin bir ilişkiden ne beklediğiniz. Partneriniz kendisinin bir istisna olduğuna ve karşınıza çıkan her erkekle yatağa girmediğinize inansa da bu davranış gelecekteki ilişkinizin çoğunlukla cinsellik üzerine kurulu olacağını gösterir. İlerde buluşmak için plan yaptığınızda sizi yemek masasının karşısında değil, kucağında hayal edecektir.

* Neden ayrıldıktan sonra geri dönerler?: Açık konuşmak gerekirse, erkeklerin ayrıldıktan sonra geri dönmesinin sebebi uzun zamandır yaşamadıkları birşeyle yüzyüze gelmeleri ve bundan dolayı telaşlanmalarıdır. Bir erkek, ayrıldıktan hemen sonra sizi aradıysa bilin ki size gerçekten değer veriyordu, hatasını anladı ve ilişkiyi düzeltmek için elinden geleni yapmak istiyor.

Bunun yanında aylar sonra sizi ararsa, sizi gerçekten özlemiş olduğuna ve sizin ne kadar özel olduğunuzu anladığına inanın. Ama eğer sizi ayrıldıktan iki üç hafta sonra arıyorsa aldanmayın. Erotik ihtiyaçlarını karşılayacak birini bulamadığı için size geri dönüyordur. Telefon defterinizden adını silmenin vakti gelmiştir

18 Ağustos 2007 Cumartesi

Kadınlar erkekleri neden sever



Kadınlar erkekleri neden sever?
1. Omuzlari ergonomiktir.
2. Ne kadar gereksiz detaylar icerirse icersin, anlattigimiz her seyi dinlerler.
3.Iltifat edip guzel ve akilli hissetmemizi saglarlar.
4.Pesimizden kosturup ozguvenimizi arttirirlar.
5.Tras olduklarinda yanaklari yumusacik olur.
6.Hesabi odemek icin istekli olular.
7.Buyuyunce bize bakma hayalleri kurarlar.
8.Cicek alirlar.
9.Her zaman icin teknolojiden bizden daha iyi anlarlar.
10.Bir araya geldiklerinde illgimizi cekmeyen konulardan konusup bizi
sıksalar bile, teknik servis olarak isimize yararlar.
11.Eve gec kalma dertleri olmadigindan, bizi ugurlamadan eve gitmezler.
12.Ailemizden gece izni alabilmemiz icin dua ederler.
13.Agladigimizda bizden fazla uzulurler.
14.Aglayarak onlara her istediginiz yaptirabilirsiniz. ustelik bu gercegi
bilirler de
15.Pek aglamazlar ama agladiklarinda da cok sirin olurlar.
16.Sık sık en iyi arkadasimiz olurlar
17.Bizim icin ulasamadigiz raflardaki esyalari alirlar.
18.Riskli islere onlar girerler.
19.Bi durum oldugunda müdahale ederler.
20.Namus kurtarmacalik oynarlar, kendilerini Cüneyt Arkin zannederler.
21.Olmadik seyleri kiskanip bizi kendilerine gulduruler.
22.Kapilari acar, hatta bazen sandalyelerimizi tutarlar.
23.Takim elbise ile acaip janti olurlar.
24.Opucuklerden sIkIlmazlar.
25.Sadece yumusak olmamiz bile onlar icin muthistir.

Renge göre cinsel kişilik



Anahtar ise bu eşyalar için seçtiğiniz renklerdir. Etrafınıza baktığınızda özellikle giyiminizde ve ev dekorasyonunuzda belli renklere yoğunlaştığınızı göreceksiniz. En fazla görünen renk sizin baskın renginizdir; cinsel sizi yansıtan renktir.

1975 Ev İç Tasarım Forumu da bir psikolog renkler ve cinsel kalıplar arasındaki bağı aşağıdaki şekilde açıklamış. Peki buna göre siz hangi renktensiniz?

KIRMIZI: Kırmızı herkesin bildiği gibi tutkunun rengidir.

Bu rengi seven kişiler ise çok şehvetlidir. Kırmızıyı seven insanları çuvaldaki kaplana benzetmek yanlış olmaz. Kolayca tahrik olur, hayal edilebilecek her yolda cinselliğin tadını çıkarırlar. Cinsel kıvılcım bir kez çaktığında onu söndürmek saatler alır. Kırmızıyı sevenler kavgacı olur ve daha zayıf renkler onlardan kaçınır. Aşk yaşamlarında fantezilerin yeri büyüktür.

SARI: Favori rengi sarı olan kişilerin cinsel eğilimleri bir hayli karmaşıktır. Çoğunlukla sarı seven kişiler daha güçlü olan partnerlerinin isteklerine pasif davranışlarla uyum gösteirler. Asla cinselliğin tadını tamamen çıkaramazlar ancak hoşlarına giden kimseyi de geri çevirmezler. Bu anlamda sarı cinsel tutkudan uzak bir renktir. Onlar için ilk adımı karşı taraf atmalıdır. Bu yüzden karşı taraf bir hamle yapana kadar yalnızca beklerler.

PEMBE: Pembeyi seven insanlar cinsel konularda gelişmeye gönülsüz olurlar. Bu kadınlar partnerlerine çoğu kez eziyet eder, vereceklerinden fazlası için söz verirler. Bazı durumlarda dişilikleriyle gösteriş yaparlar çünkü gizliden gizliye erkeklerden nefret ederler. Pembeyi seven erkeklere gelince... Bu tip erkekler kadınların peşinden koşar ve kur yaparlar. Hatta aynı gecede üç ayrı randevu verebilen fakat hiçbirisiyle buluşmayıp barın birinde yeni biriyle tanışabilen kişilerdir. Kocası pembe seven kadınlar ihtiyatı elden bırakmamalıdır.

MOR: Bu rengi sevenler aşkta da, iş yaşamında da kolay elde edilmezler. Bu rengi seven kişilerin etrafındakiler, onlara fazlaca bilgiç bulabilir. Mor rengi seven kadınların kişilikleri son derece güçlüdür. Onlar karşılarındakine gerçekten inanırsa ilişkiye girer ve oyunu kurallarına göre oynarlar. Erkekler ise aşk ilişkilerine iş ilişkisi tadında yaklaşırlar. Her iki cinsiyette de moru sevenler karşılarındakinin hoşnutluğundan çok kendilerininkini düşünürler.

SİYAH: Siyah renk gücü ve tutkuyu temsil eder. Cinsellik konusunda sekste tıpkı kırmızı gibi şehvetlidirler. Genellikle doğalarında sadizim ya da mazohizm vardır. Bu sebeple seks sırasında da hiçbir sınır tanımadan sevişirler. Biraz içe kapanık gibi görünseler de aslında sevişme anında diğer renklerden daha cesurdurlar. Fakat onlar saman altından su yürütenler gibi şehvetlerini yalnızca yatak odalarında partnerlerini şaşırtmak için gösterirler.

YEŞİL: Doğanın rengi olan yeşil güven veren bir renktir. Bu yüzden partneriniz yeşili seviyorsa doğru kişiyle birliktesiniz demektir. Bu rengi sevenler cinsel yaklaşımlarında masum ve tazedir. Yeşili seven kadınlar partnerlerine her zaman sadıktırlar. Tutkuları olsa bile bunu partnerlerine çok fazla göstermezler. Yeşili seven erkekler anlaşılmaz tavırlarıyla karşılarındakini etkilemeyi iyi bilirler. Kısacası partneriniz yeşili seviyorsa asla ihanetten şüphelenmemelisiniz.

TURUNCU: Turuncu rengi sevenlerin cinsel fantezilere eğilimi vardır. Cinsel etkinliği kendilerinin başrolü oynadığı tek sahnelik bir oyun olarak görürler. Önsevişme cinsel birleşme kadar önemlidir. Tatlı şeyler, anlamsız diyaloglar fısıldarlar. Turuncu insanlar orgazm olamasalar bile çok iyi rol yaparlar. Seks sırasında şehvetten dolayı p0artnerlerine biraz zarar verebilirler. Turuncu erkekleri eşlerinin saçını çekmeye, kadınları da eşlerinin sırtında çizikler bırakmaya eğilimlidirler.

KAHVERENGİ: Bu rengi seviyorsanız, eşiniz için bir hazinesiniz demektir. Kahverengi sevenler sıcak ve eşinin isteklerine karşı duyarlıdır. Bunun yanı sıra da kadın ya da erkek her iki cins de son derece romantiktir. Cinsellik onlar için 24 saatlik birşeydir. Ateşin kenarında sarılıp uyumak, yağmurda yürümek kahverengi sevenler için tahrik edicidir. Ancak şiirsel duyguları öyle bir yapıya sahiptir ki bir tek kötü söz herşeyi mahvedebilir.

GRİ: Bu renk kararsız kişiler tarafından sevilir. Hiçbir konuda heyecanlanmadıkları gibi renk konusunda da son derece heyecansızdırlar. O yüzden de yorumsuz gölge rengini seçerler. Gri tercih eden erkekler cinselliği sakinleşme aracı olarak görürler. Ne fazlası ne de azı. Kadınlar sevişmez, cinsel ilişkiye girerler. Sadece iki sebepten biri için: Eşlerini memnun etmek ya da hamile kalmak. Sevişme bitene kadar duvar kağıtlarındaki desenleri sayarlar.

MAVİ: Mavi sevenler harika cinsel partnerlerdir. Sevgi doludurlar, eşlerinin ihtiyaçlarına duyarlıdırlar. Sevişmeyi bir sanat olarak görür ve ilişkilerine zarifçe yaklaşırlar. Mavi seven erkekler piyanistlere benzerler, piyano çalarmış gibi zarifçe sevişirler. Mavi kadınları cinselliklerinin tadını sonuna dek çıkartırlar. Hem kadınlar hem de erkekler önsevişmeden ve ardından gelen birleşmeden hoşlanır. Evlilikte mavi kişi mükemmel bir eştir, dışarıda gözü yoktur.

BEYAZ: Beyaza tutulmuş insanlar için sevdikleriyle birlikte yatmak sevişmekten daha fazla tercih edilir. Cinsellikten pek fazla hoşlanmazlar. Bu insanların doğasında biraz tutuculuk vardır. Onlar için, Fransız öpücüğü müstehcen bir şeydir ve gün ışığında sevişmek duyulmamış bir olaydır. Beyazı seven kadınlar gizlilik içerisinde soyunur. Erkekler cinsel ilişkiden önce ve sonra mutlaka yıkanır.

Erkekler kadınlardan ne ister


İlişkinizin daha iyi yürümesi için farklı yaş ve meslekten erkeklerle, ilişkileri hakkında yapılan araştırma sonucunda genel olarak ortaya çıkan sonuçlara bakmak ister misiniz?

İşte erkeklerin ağzından ne istedikleri:

• Mum ışığı eşliğinde yenilen romantik akşam yemekleri sizin için! Bu tarz sürprizlerinizden hoşlanmıyor değiliz ve eşlik ediyoruz, ancak bizler birlikte yemek hazırlamaktan ya da ocak başı gibi daha rahat edebildiğimiz, kanıksadığımız lezzetleri tadabileceğimiz mekanlardan daha büyük keyif alıyoruz.

Buna fasıl gecelerini ya da özel temalı eğlenceli geceleri de ekleyebiliriz.

• Erkeklerin bir araya geldiklerinde sadece seksten ve spordan bahsettikleri artık bir şehir efsanesi halini aldı.

.. Oysa doğru değil! Bir araya geldiğimizde sizlerden hiçbir farkımız yok. Konuştuğumuz konularsa iş, kazanç, teknoloji, gelecek planlarımız, şaşıracaksınız belki ama izlediğimiz film ve diziler, arkadaşlarımızın nerede ve ne yaptıklarıyla sınırlı.

• Arabayla, motosikletle, otobüsle ya da uçakla... Ulaşım tarzının hiçbir önemi yok! Bizler seyahat programına hakim olmayı severiz. Kabul edin, sütün aksiliklerimize rağmen tatilde keyifliyizdir. İnisiyatifi bize bırakın...

• Evimizde kaldığınızda gömleğimizi ya da tişörtümüzü giymeniz çok hoşumuza gider ama sizi bütün gün onunla görmek bize hiç ama hiç seksi gelmez!

• Önemli soruları keyifli anlarımızda sormanızda fayda var! Maçtan önce, içkiliyken ya da yatmadan önce değil!

• Kabul edin! Mutlaka erkek erkeğe geçireceğimiz zamanlar da olmalı. Halı saha maçları, lig karşılaşmaları, kulüp toplantıları, turnuvalar, araba bakımı yaptırmak gibi... Tüm bunlara iştirak etmek için erkek dünyasına yakın durmanız ve surat asmamanız gerekiyor. Tercih sizin!

• Hasta olduğumuzda kadınlardan daha çok acı çekiyor ve daha fazla ilgiye muhtaç oluyoruz. Bu tıbbi olarak da kanıtlanmış bir olgu. Bu nedenle hastalandığımızda bize şefkat gösterin lütfen!

• Birkaç işi aynı anda yapacak kadar pratik olamayabiliriz. Bu nedenle en sevdiğimiz futbol programını izlerken bizimle konuşmanız dahi rahatsız edici olabilir. Ve sırası gelmişken! Tuttuğumuz takım yenildiğinde birkaç gün surat asabilir ve kendimize gelemeyebiliriz. Bu konuda asla yorum yapmayın!
Sabah seksi çok hoşumuza gidiyor. Güne daha zinde başlamış oluyoruz.

• Ereksiyon olamayan bir erkeğe söylenmemesi gereken sözler var! Endişelenme, hiç önemli değil. Herkesin başına gelebilir, Büyük ihtimalle stresli ve yorgunsun ya da Sana sanmak bile bana yeter gibi... Bu bizler için fiziksel olduğu kadar bir kişilik sorunudur.

• Bizi en çok heyecanlandıran sizi heyecanlandırmaktır!

• Annemizi arayıp sormamız, ona sizin de saygı duymanızı beklememiz, fikirlerini almamız, sizi ikinci planda tuttuğumuzu düşündürtmesin. Her erkek annesine saygı duyar ama eşiyle var olduğunu bilir! Bizler; bizi seven kadının annemizi de seveceğine inanmak isteriz o kadar.

• Alışveriş söz konusu olduğu zaman, sabrımız maksimum 40 dakika sürer. Fazlası işkenceye dönüşür.

• Çoğu erkek oral seks yapmaktan hoşlanır. Kokunun hiç ama hiç önemi yok. Rahat olun!

• Daha zayıf olmanız konusunda takıntılı olan bizler değil, aslında sizlersiniz! Zayıf kadınlardan hoşlanan erkekler olsa da büyük çoğunluğu balıketi ve canlı kadınlardan hoşlanır.

• ‘Erkeklerin görsel bir zekası vardır inancı büyük bir önyargı. Görselliğe önem iliğimiz doğru, ancak bu ayaklarımızı tamamıyla yerden kesiyor da değil! Belki inanmayacaksınız ama mankenler birçok eğe çekici gelmez. Sadece birer renktirler o kadar...
• Erkekler sorun getiren kadınlardan hoşlanmazlar genellemesini şöyle değiştirmekte fayda var; Erkekler sorun atan kadınlardan hoşlanmazlar! Aradaki farka ya da o ince çizgiye lütfen dikkat edin. Tam tersi bizler, sorunlarınıza çözüm üretmekten keyif alırız. Çünkü bu kendimizi işe yarıyor hissetmemize neden olur. Tabii ki ortada gerçekten mantıklı ve geçerli bir sorun varsa!

• Ne düşünüyorsun?, Ne oldu? ya da ‘Neden aramadın? gibi sorular mümkünse sadece acil durumlarda sorulsun! İşin gerçeği; bu tarz sorgulamalar bizim için bir kabustur.

• Emin olun her an seks yapmayı düşünmüyoruz! çoğu zaman bu dilimizde olan, öyle olduğunun farz edilmesinden fazlasıyla hoşnut olduğumuz bir kavram. Aslına bakarsanız bizi sekse karşı zaafımızı kullanarak elinde tutmaya çalışan kadınlara da saygı duymuyoruz. Onlarla sadece iyi zaman geçiriyoruz o kadar. İster inanın ister inanmayın, bazen sıcak bir kucaklama ya da öpücüğe seks kadar ihtiyacımız olur. Biz duygusal ihtiyaçlarını dile getiremeyecek kadar gururluyuz o kadar.

• Eski sevgililerimizi birçoğumuz anımsamayız bile. Önemli olan devam eden ya da gelecekteki olası ilişkilerimizdir. Eski aşklarımızı gündeme getiren ve tekrar hatırlamamıza neden olan aslında sizlerseniz. Bu da gayet tehlikeli! İşi inada bindirebiliriz...

• Erkeğin kalbine giden yol mideden geçtiği kadar bizi güldürebilmekten de geçer. Birçoğumuz çocuk ruhlu olduğumuzu kabul ederiz... Siz de bunu artık kabul etseniz çok iyi olur!

• İlişkilerimizin ciddileşmesi ya da evlilik kararı almamız; aslında nasıl bir anne olacağınızı zihnimizde şekillendirmemizle gerçekleşir. Birçoğumuz da iyi ya da kötü kendi annemizi rol model olarak alırız.

29 Temmuz 2007 Pazar

Erkekçe Sözlük


Erkeklerin söyledikleriyle söylemek istedikleri ne yazık ki birbirinden çok farklı. Onlar bazı kelimelere farklı anlamlar yüklüyorlar ve kendi aralarında oluşturdukları erkek sözlüğünü kullanıyorlar. Siz de erkekçe sözlüğe bir göz atarsanız onları çok daha kolay anlarsınız...

Birbirimizi görüyoruz: Erkeklerin sözlüğünde, birbirimizi görmeye başladık demek birkaç geceyi birlikte geçirdik ve bunlardan en az biri zevkli dakikalarla son buldu anlamına gelir Bu kelimeyi kullanmaları onların başka kızları da görmelerini engellemez.

Flört ediyoruz: Bu cümle, birbirimizi görüyoruz durumundan biraz daha ileri boyutta olduklarını anlatır. Diğer kızlarla görüşmesini engellemeseniz bile, onlara oranla ilerisi için daha şanslı olduğunuz belli olur.

Çıkıyoruz: "Sizi kız arkadaşımla tanıştırayım" diyen bir erkek aslında çok şeyi ortaya koyar. Sadece görüşmenin dışında duygusal bir şeyler paylaştığınızı ve sizinle mutlu olduğunu anlatmaya çalışır. Diğer kızlarla aranızda fark vardır.

Birkaç tane: "Birkaç tane bira içtim ya da birkaç kaçamağım oldu" diyen bir erkeğin göründüğü kadar masum olmadığını bilmelisiniz. Birkaç tane demek elbette birden çok ama, kesinlikle 50'den az demek de olabilir.

Sessiz bir gece istiyorum: Demek ki geceyi evde geçirmek istiyor. Ama bu sessizlik kavramı görecelidir. Kimilerine göre evde romantik dakikalar geçirmek anlamına gelirken, kimilerine göre de televizyon seyretmek anlamına gelebilir. Ama her iki durumda da seks kaçınılmazdır.

Şirin: "Bu kadın çok şirin." Bu masum iltifat aslında gizli anlamlar saklar. "Bu kadın çok az makyaj yapıyor, yine de çok güzel, göğüsleri çok çekici ve ne kadar güzel ki, hep gülüyor. Hemen muhabbet kurabilirim..." Pek de şirin değil...

Müthiş: "Aman allahım şu kadın ne kadar müthiş. "Erkeklerin en sık kullandığı cümle. Asıl anlamı çok bakımlı, kendine çok iyi bakıyor ve gerçekten çok güzel". Onlara göre kendine bakan her kadın güzeldir...

Çekici: Bir kadını çekici bulan bir erkek aslında kendisi için de bazı şeyleri itiraf eder. Karşısındaki kadının çok güzel olmadığını itiraf ederken, belirsiz bir cazibenin kendisini etkilemesini engelleyemediğini de açıklar.

Doğal: "Dün geceki parti çok doğaldı" diye karşınıza çıkan erkek arkadaşınızdan şüphelenmenize hiç gerek yok. T-shirt'ü ve jean'ini giyerek gittiği doğal bir arkadaş toplantısı olduğunu anlarsınız. Yani hiçbir kaçamak yapılmamıştır.

Temizlik: "Evimi çok güzel temizledim, görmek ister misin?" Teklif çok ilginç ama karşınıza süper temiz bir ev çıkacağını beklemeyin. Erkeklerin temizlik anlayışına göre bütün dağınıklık dolaba sıkıştırılmış, tozlar halının altına doğru atılmış anlamına gelir.

Orgazm: "Daha fazla orgazm olmak istiyorum!" Yani; "Daha fazla oral seks istiyorum!" Seçim size kalmış artık.

Aşığım... Erkeklerin sıkça kullanmadığı ama kadınların duymak istediği en önemli kelime. Bunun birçok anlamı olabilir. Birincisi, "Yataktaki olağandışı tutumu beni gerçekten çok etkiliyor." İkincisi ve en güzel olanı da; "Beni gerçekten çok mutlu ediyor. Onunla zaman geçirmeyi çok seviyorum."



kaynak : kadinlaraozel.blogspot.com

Çapkınlar İçin Burç Rehberi

Boğa burcunu iyi bir restoran etkiler. Koç’u parfümler. İşte astrolog Claire Petulengro’ya göre, insanı burcuna göre aşık etme yolları...

Koç Burcu:
Önce güzel kokup kokmadığınıza özen gösterin. Lüks ve pahalı kokuları severler. Ucuz giyinmeyin.

Boğa Burcu: Hayatları yemek, seks ve para üzerine kurulduğundan iyi bir restoran, gece kulübünden daha etkili olur.

İkizler Burcu: Onu yeni açılmış bir yere götürün. Çok zor elde edilen rolü de oynamaya kalkmayın.

Yengeç Burcu: Biraz uzak durun. Onlar sırlarını koruyanlardan hoşlanırlar. Size güvenmesi zaman alacaktır.

Aslan Burcu: Ne kadar para kazandığınızı, başarınızın göstergesi olarak algılayacağı için kazancınızı bilmek ister.

Başak: Detaya çok dikkat ettiklerinden giyiminize ve saçınıza özen gösterin.

Terazi: Gülmeyi pek severler. Komik fıkralar ve hikayeler anlatın. Ama şarkı söylediklerinde sakın gülmeyin. Müziğe karşı kabiliyetleri olduğunu sanırlar.

Akrep: Kendiniz olun. Farklı görünmeye çalışanlardan hoşlanmazlar.

Yay: Onlarlayken alışılmış ve denenmiş metotlar kullanmayın. Yenilik severler.

Oğlak: Onun için ne kadar kazandığınız, hangi ülkeleri gördüğünüz, kimleri tanıdığınız önemlidir. iltifatı sever.

Kova: Kendilerini beğenmiş gibi görünürler ama aslında değildirler. Aptal hiç değildir. Romantiktirler.

Balık: Denizle ilgili her şeyi severler. İnsanlar hakkındaki kararlarında genelde yanılmazlar.


kaynak : kadinlaraozel.blogspot.com

KISKANÇLIK

İdeal evliliklerin temelinde, dozunda kıskançlık ve eşin sadakatine güven duygusu bulunur.

Sokolof 'a göre "Kıskançlık, insanın en az bilinen duygusu ve üzerinde en az konuşulan davranışıdır. Bir muammadır." Decrates ise, "Kıskançlık, sahip olduklarını koruma isteğinden kaynaklanan bir tür korkudur." diyor.


Her insanda az veya çok kıskançlık duygusu vardır. Karşısındakini ya sevgiden dolayı, ya da "sende var bende niçin yok" diye kıskanır.

Aslında dozunda olan kıskançlık normaldir ve sevginin, bağlılığın bir göstergesi olarak kabul edilir. Yazar ve evlilik danışmanı David R. Mace "Normal kıskançlık, pek çok evliliği kurtarmış bir evlilik sübabıdır. Anormal kıskançlık ise yıkıcı bir saplantıdır ve tedavi edilmesi gerekir." demektedir.

Kıskançlık`ın olmadığı evliliklerde, aile bağları zayıftır. Kadın ve erkek, "kıskanılarak" bir sahiplerinin bulunduğunu hisseder ve hatırlarlar. 3 yıllık evli bir hanım, kocam ara sıra beni kıskanmasaydı, çok üzülürdüm." demişti. "Halbuki kıskanması, onun beni hala çekici bulduğunu ve sevdiğini kabul etmesi anlamına gelir. Laf olsun diye onunla evli olmadığımızı gösterir. Bundan iyi iltifat olur mu?" diye de eklemişti.

Kıskançlık`ın olmaması tabii ki problemdir, ama yanlış kullanıldığında çok yıkıcıdır. Abartıldığında, sevgi gibi yapıcı bir duygunun zıddı haline gelebilir. Sadece kıskananı değil, kıskanılanı da yıpratır. Devamlı aldatılmak düşüncesiyle yaşamak kesinlikle dayanılmazdır. Bu durumlarda kıskançlık çiftleri birbirine bağlayan değil, ayrılığı hızlandıran ciddi bir hastalık haline gelmiş demektir.

Neden kıskançlık ?

İdeal evliliklerin temelinde, dozunda kıskançlık ve eşin sadakatine güven duygusu bulunur. Bu ikisi bir arada yer almalıdır. Evlilikte güvensizliğe yer yoktur. Kıskançlık ve güvensizlik aşırıya vardımı çekilmez olur. İnsanlar birkaç sebeple kıskançlık`larını aşırıya vardırırlar.

Bazı aşırı kıskanan tipler aslında kendileri eşlerini aldatmaktadır.bunu bastırma amacıyla eşine yansıtmaktadır. Kendisi yaptığı için herkesin ihanet edebileceği kanısındadır. Her şeyden anlam çıkarır, tartışır, kavga eder. Eşi hak ettiği cevabı ona verir, ama yine aldırış etmez. Bazen kaba kuvvete, dayağa başvurur.

Kıskançlık çok aşırıya varmışsa bir paranoya vakası ile karşı karşıyayız demektir. Bu tipler aşırı gururlu, geçimsizdir, kendini üstün görür, şüpheci ve evhamlıdır. Her şeyden olmadık anlamlar çıkarırlar. Yolda yürürken bile eşlerini göz altında tutarlar. Çevredeki erkeklere veya kadınlara bakıp bakmadıklarını kontrol ederler. Eve gelince perde ile oynanıp oynanmadığını araştırır, pencereden hangi erkeği gözetlediği konusunda hesap sorarlar. Kocası biraz geç gelse, hangi kadınla birlikte olduğu konusunda onu bunaltırlar.

Yaşlılıkta değişik sebeplerle ortaya çıkabilen demans (bunama) hallerinde de hastalık derecesinde kıskançlık görülebilmektedir.

Alkol ve bağımlılık yapan maddeleri uzun sure kullanan kişilerde de eşini aşırı ve patolojik derecede kıskanma görülebilir. Üstelik bu kişiler, eşlerini hiç olmadık kişilerden kıskanırlar.

Ne yapmalı ?

Kıskançlık konusuna ılımlı yaklaşmak gerekir. Her şeyi karşılıklı konuşarak mantıklı bir yola oturtmak en uygunudur. Kıskançlık`ı hezeyana çevirmeden, bunu tek başına çözemeyeceğini bilmelidir. Eşi ile diyalogla orta yolu bulmaya çalışmalıdır. Eşler, çekinmeden birbirlerine duygu ve düşüncelerini açmalı, doğruyu yanlışı beraberce ayıklamalıdırlar.

Aşırı kıskanmayı sevginin bir yolu olarak görmemeli aksine sevgiyi gideren bir unsur gibi değerlendirmelidir. Çiftlerden birinin devamlı olarak diğerinden şüphe etmesi, onu izlemesi, her hareketinin ve sözünün altında başka bir anlam araması her iki taraf için de gerçekten zordur. İnsanların birbirlerinin günlük hayatları ile ilgilenmeleri duydukları yakınlığın bir sembolüdür. Çiftler elbette birbirlerine soru sorabilirler. Ama soruların asla sorgulama halini almaması, insanları bunaltmaması gerekir.

Çevrelerinde aşırı kıskanç olarak görülen kişinin neler hissettiğini, niçin böyle yaptığını yakın dostları ile paylaşmasında, fikirlerini almasında fayda vardır.

"İllâ gerçeği bulacağım" diye hayatı kendimize ve eşimize zehir etmemiz doğru değildir. Bir dedektif gibi düşünmek ve davranmak zorunda olmadığımızı bilmeliyiz.

Kıskançlık duygularının kaynağını araştırmalıdır. Sebeplerini kendi kendimize sıralamalıyız. Haklı mı haksız mı olunduğuna karar verilmelidir ve kıskanç insanın çevresine rahatsızlık saçtığı akıldan çıkarılmamalıdır.

Son olarak, bu tedbirlerle halledilemeyen ve anormal, garip yönleri fazla olan kıskançlık`larda muhakkak beraberce bir psikiyatriste gidilerek tedavi yolu seçilmelidir.


kaynak : kadinlaraozel.blogspot.com

Erkek kuralları

Bugüne kadar hep kadın kuralları duydunuz, alın size şimdi de erkek kuralları;

1 - Tuvalet kapağı konusu artık netleşmeli. Bize yukarıda lazım, size aşağıda. Yukarıda bulursanız aşağıya indirin. Söylenmenize gerek yok. Biz aşağıda bulunca söyleniyor muyuz ?


2 - Pazar günü maça gidilir. Bu ibadet gibi birşeydir. Artık kabullenin.

3 - Alışveriş asla bir spor değildir ve olmayacaktır.

4 - Ne istiyorsanız açık isteyin. gizli imalar, ya da açık imalar tarafımızdan asla anlaşılmaz. Sadece ne istiyorsanız onu söyleyin. O zaman anlarız.

5 - Her türlü sorumuzu mümkün olduğunca "evet" ya da "hayır" la cevaplayın.

6 - Bir sorununuzu çözmek istediğinizde bize gelin. Biz bunun içinvarız. Empati yapamayız. Bu bayanlar içindir.

7 - 17 aydır süren başağrısı bir problemdir. Artık doktora gidin.

8 - 6 Ay önce bir tartışmada söylediğimiz şeyler geçersizdir. Daha doğrusu söylediğimiz ve 7 günü geçen herşey geçersizdir. Aleyhimizde kullanılamaz.

9 - Şişman olduğunuzu düşünüyorsanız muhtemelen öyledir, bize sormanıza gerek yok.

10 - Bizden birşey yapmamızı isteyin.Yada nasıl yapmamız gerektiğini söyleyin. Ama ikisini birden yapmayın. Nasıl yapıldığını biliyorsanız kendiniz yapın.

11 - Kristof Kolomb'un yön bilmesine ihtiyaç yoktu. Bizim de yok.

12 - Bütün erkekler aynı default windows ayarı gibi sadece 16 renk görür. Örneğin şeftali ya da portakal bizim için birer meyvedir renk değildir.

13 - Biz size "neyin var" dediğimizde, "hiçbirşey yok" diyorsanız hiçbirşeyiniz yoktur. Yalan söylediğinizi biliriz ama kurcalayına nasılsa altından hayrımıza birşey çıkmaz.

14 - Bir yere giderken üstüne ne giyersen giy, hiç farketmez. Gerçekten. Sormana gerek yok.

15 - Eğer futboldan, otomobillerden anlamıyorsan ne düşünüyor diye sorup durma.

16 - Kesinlikle yeterince elbisen var.

17 - Kesinlikle yeterince ayakkabın var.

18 - Tabii ki bir şeklim var. Yuvarlakda sonuçta geometrik bir şekildir.

19 - Tamam bu gece koltuktayım ama hiç sorun değil. Biz bunu kamp yapıyor gibi algılarız.

Bunu bildiğiniz erkeklere yollayın da eğlensinler. Bildiğiniz bayanlara dayollayın daha çok "eğlensinler".


Kaynak : kadinlaraözgür.blogcu.com

KIZLARLA TANIŞMA

Kızlarla tanışmak yurdum erkeğinin en kabiliyetsiz olduğu konulardan biridir. Türk erkekleri utangaçlık, yaratıcı zekadan yoksunluk ya da düpedüz hıyarlık gibi birtakım illetlerden mustarip olduğu için, kızlar konusunda fena halde acı çekmekteyiz. Bu gidişe dur demenin zamanı artık geldi. İste size bir takım öneriler... Dikkat! Asagida okuyacağınız taktikler, hatunun da sizden hoslandığı varsayılarak hazırlandı. Suratınıza bile bakmayan ya da yanında erkek arkadaşı bulunan bir kız konusunda henüz bir mucize geliştiremedik. Özür...



Kadınlar yaratıcılığa ve doğallığa prim veriyorlar.

Dolayısıyla bir kızla tanışmak için ya gerçekten sevimli ve esprili olacaksınız ya da çok içten olduğunuza kızı inandıracaksınız. Mesela spor salonunda hoşlandığınız bir hatun varsa, tanışmanın en kolay yolu tabii ki spor hakkında konuşmaktır. Kız çalışırken yanına gidin ve sizin de aynı alette çalışmanız gerektiğini söyleyip, setleri dönüşümlü yapıp yapamayacağınızi sorun. Kız acemiyse, "bu hareketi böyle değil de, şöyle yaparsan daha verimli olur" cinsinden öneriler getirin. Tersine, kız tecrübeliyse, "çok ilginç, demek kollarını gergin tutunca trisepsler daha iyi çalısıyor" gibisinden öneriye ihtiyaç duyduğunuz izlenimini yaratın. Sonra duruma göre geyige başlarsınız.. Eğer bir bardaysanız işiniz biraz daha zor. Kızı şaşırtmayı deneyebilirsiniz. Kızı şaşırtmayı deneyebilirsiniz. Yanına gidin, "özür dilerim, rahatsiz ediyorum ama sana göstermem gereken birşey var," deyin.

Tabi mırın kırın edecek ama, bütün sevimliliğinizi takının ve "lütfen, lütfen , bak çok önemli , n'olur..." filan deyin . Kesinlikle merakına yenilecek ve sizi takip edecektir. O zaman kolundan tutun, ve dışarı çıkartın mehtabi gösterin. "Bak mehtap ne güzel değil mi ? Seninle paylaşmak istedim" deyin. O gece mehtap yoksa güzel bir çiçek yada hoş bir manzara, küçük bir kedi yavrusu, yani kızların hoşuna gidebilecek herhangi birşey olabilir. Sonra içeri dönüp dansedersiniz. Bir de baska öneri var: Kızın içkisi bittiğinde garsondan peçetesini alın, tıpkı garson gibi yanına gidin ve "içkin bitti galiba,tazelememi ister misin" şeklinde içki ısmarlamayı önerin.


Kaynak : kadinlaraözgür.blogcu.com

Erkekte Aşağılık Kompleksi

Hemen hemen her erkek, penisinin diğer erkeklerden daha büyük olmasını ister. Düşünülemeyecek kadar çok sayıda erkek penislerinin boyu ve kalınlığından hoşnut değildir. Bunun sonucu olarak da erkeklerin büyük bir kısmı bu alanda bir aşağılık kompleksi ile karşı karşıyadır. Bu konuda üç grup anılabilir:
1. Penis gerçekten normalden daha küçüktür.
2. İstatistiklerle ortaya konan penisin ortalama boyu fazla abartılır.
3. Penis normaldir, fakat erkek vasat olmayı istemediği için, penisinin boyundan hoşnut değildir.

1. Gruptaki erkek, durumundan yıkanmakta haklı olabilir. Fakat umutsuzluğa kapılması gerekmez. Küçük ağızlı bir kadın seçtiğinde, bu kadının vaginasının da ağzı gibi küçük olacağından, hemen hemen emin bulunmalıdır. 4. bölümde belirtilen pozisyonları uygulamakta daha dikkatli olmalıdır.

2. ve 3. grup, erkekler arasında daha çok görülür. Burada birkaç tipik örnek vermek istiyorum. Bir erkek bana derdini şöyle açtı: "Penisim diğer erkeklerinki kadar uzun. Fakat bir şey normal değil. Sertleştiği zaman sadece 12 santim oluyor." Ona bunun yeterli olduğunu söyledim. Fakat son derece ciddi, şöyle yanıt verdi: "Normal boy 14 ile 16 santim değil mi?" Daha sonra, Van De Velde'nin tanınmış kitabı "Mükemmel evlilik"de böyle okumuş olduğunu öğrendim. Okuduğunu körü körüne kabullenmişti.

Yine kafası çalışmayan bir adam, penisinin normalden iki santim daha kısa olduğundan yakınıyordu. Yanlışlıkla gene yukarda adı geçen kitapta belirtilen üst uzunluğu alt uzunluk olarak anlamıştı.

Uyarılmış durumda penis en çok siyah ırkta büyüktür. Bunu beyaz ırk ve nihayet sarı ırk izler. Çeşitli ırkları kıyaslayarak aşağılık kompleksine kapılmak anlamsızdır. Zira her ırkın vaginası da penisin boyuna göredir.

Uyarılmış penis, kendisini kabul eden vaginaya girebilecek kadar büyükse, ortada bir problem yok demektir.

Erkek, kendi ırkından kadınla cinsel ilişkide bulunabildiği sürece durumundan hoşnut olmalıdır. Asıl sorun, penisin boyu değil, cinsel birleşim konusunda bilgisizliktir.

Şaşılacak kadar çok sayıda erkeğin penisleri vasat boydadır. Fakat bunlar, cinsel yaşam üzerine hiç bir şey bilmedikleri ve sorunu penislerinin küçüklüğünde buldukları için, doyuma ulaşamaz. Erkek, sahip olduğu organa daha fazla güvenmelidir. Güvenin azlığı iktidarsızlığa götürür.

Diyabetik Erkeklerde Cinsel Sertlesme Bozukluklari

Kontrol altına alınmamış diyabet birçok organlarda sorun yaratabilir. Kişiler yaşanan bu sorunları kendileri tanımlayabildikleri sürece hekimlerine rahatça danışıp çözüm beklerler. Sorunun farkına vardıkları, hatta bundan büyük rahatsızlık duydukları halde çözüm için hekime başvurmada, gerek sosyal, gerekse psikolojik nedenlerden dolayı büyük zorluk çektikleri bir durum vardır: Cinsel sorunlar.

Nedenleri ve Oluşum Mekanizması

Diyabet, vücutta özellikle damar yapısını bozan bir hastalıktır. İyi kontrol edilmemiş bir şeker düzeyi, organizmanın küçük-büyük tüm damarlarında hasara yol açar. Örneğin, gözdeki damarları bozması sonucu görme kaybına, böbrekteki damarları bozması sonucu böbrek yetersizliğine, kalbin damarlarını bozması sonucu enfarktüse neden olabilir. Diyabetin neden olduğu sorunlardan biri de cinsel organlarda yaptığı olumsuz değişiklik sonucu sertleşme bozukluğudur.



Penisin sertleşip cinsel ilişkiyi gerçekleştirebilmesi için 3 önemli öge vardır: Cinsel istek, hormonal yeterlilik ve penisin damar ve sinir yapılarının normal olması.



Cinsel eylemi başlatan faktör cinsel istektir. Kişinin cinsel istek duyabilmesi için psikolojik olarak rahat olması, ruhen ve fiziksel olarak kendini iyi hissetmesi gereklidir. Kan şekerinin devamlı yüksek olması, kişinin sık sık tuvalete gitmesine, vücudundaki suyun ve birçok önemli elementin idrar yoluyla kaybına ve vücudun enerjisiz kalmasına neden olacaktır. Şeker düzeyleri yüksek olan bir bireyin tüm bu nedenlerden dolayı kendisini halsiz ve bitkin hissetmesi cinsel isteksizliği belirleyen önemli nedenlerden biridir.



Hormonal faktörlerdaki düzensizlikler, diyabetik bireylerde sertleşme bozukluğuna neden olan faktörler arasında sanılanın aksine çok fazla önemli bir yer tutmazlar. Bazı tip 1 diyabetiklerde ve şekerin çok düzensiz gitmesi nedeniyle bütün diyabetik bireylerde vücuttaki tüm sistemler gibi hormonların da yapım sistemlerinde bazı sorunlar gelişir. Buna bağlı olarak gerek cinsel isteğin ortaya çıkmasında, gerekse sertleşme eyleminde rol oynayan hormonların üretiminde bir azalma meydana gelir. Ancak bu çok sık olarak karşılaşılan bir durum değildir ve tedavisi de çok kolaydır. Bu hormonlar yerine konulur ve sorun çözülür.



Diyabetiklerde sertleşme bozukluğunun en önemli nedeni, cinsel organda yer alan atar ve toplar damarlar ile sinirlerde diyabetin yeterince kontrol altına alınamaması sonucu gelişen geçici veya kalıcı hasarlardır. Bu sistemlerde gelişen bozukluklar sonucu penise yeterince kan gelemez, gelse bile penisi hızla terk eder veya sinirlerdeki bozukluklar tüm bu olayların koordine bir şekilde yapılamamasına neden olur. Sonuçta cinsel ilişki için gerekli sertlik gerçekleşemez.

Ülkemizde Durum Nedir?

Türk Androloji Derneği tarafından tüm Türkiye'yi kapsayan büyük bir çalışmada 40 yaş üzerindeki erkeklerin yüzde 64.6'sında, yani hemen her 3 erkekten ikisinde değişen derecelerde sertleşme yetersizliği görüldü. ABD'de bu oran yüzde 50'nin biraz üzerindedir. Neden olan faktörler arasında ilk sırayı ise diyabet almaktaydı. Ayrıca diğer nedenler arasında yüksek tansiyon, damar sertliği, sigara içimi, yağ yükseklikleri, kalp, karaciğer ve böbrek yetersizlikleri sayılabilir.

Yaş faktörü göz önüne alınmaksızın tüm diyabetik bireylerin yaklaşık üçte birinde sertleşme bozukluğu saptanmıştır ve aynı şekilde yaş ile özellikle ciddi sertleşme bozukluğu büyük artışlar göstermektedir.

Gerek geleneksel yetişme tarzından gerekse muayene ortamındaki olumsuzluklardan kaynaklanan nedenlerle hastaların ancak yüzde 1'i bu yakınmasını hekimine aktarmaktadır . Ancak yurtdışında da aynı benzeri yaklaşım gözlenmektedir, bu oran en gelişkin ülkelerde bile yüzde 10'u geçmemektedir.


Çözüm

Çözüm için ilk basamak, hekim ve hasta arasında tam bir yakınlaşmanın kurulması, gerek hastaların bu sorunu hekimlerine kolayca aktarmaları, gerekse hekimlerin sertleşme sorunu gelişebilme olasılığı olan hastalarına onların sormalarını beklemeden uygun bir dille açmalarıdır

Unutulmaması gereken bir nokta, diyabetik bireylerde saptanan sertleşme bozukluklarının üçte birinin nedeninin psikolojik olmasıdır. Dolayısıyla, sorunun tedavisi açısından bakıldığında olayın psikolojik mi, yapısal mı olduğunu mutlaka belirlemek gerekir. Bu ayrımı yapmak çok basittir. Cinsel yönden sağlıklı bireylerde gece uyurken özellikle sabaha karşı 4-5 kez sertleşmeler meydana gelir. Eğer sertleşme bozukluğu ağır bir yapısal nedenden kaynaklanmıyorsa, diyabetik bireylerde de uykudaki bu sertleşmeler devam eder. Eğer bu sertleşmelerde sorun yoksa olayın psikolojik olduğu rahatça söylenebilir. Ancak kaybolmuşsa bozukluk yapısal düzeydedir ve konunun uzmanı bir hekim tarafından ayrıntılı bir şekilde incelenmesi gerekmektedir.

Kaynak : kadinlaraözgür.blogcu.com

Erkekler Neden Konuşmaz

Konuştukça konuşası gelen bir kadın ve suskunluğa gömüldükçe gömülen bir erkek... Bu çift size pek yabancı gelmiyordur herhalde.

Kadın - erkek ilişkilerinin çoğunda durum aynıdır, hatta o kadar aynıdır ki kadının erkekten çok daha fazla konuştuğu saptaması bilimsel araştırmalara bile konu olmuştur.

Bir kadının ağzından günde 23 bin kelime çıkarken (ki hiç fena bir rakam değil!), erkeğin ağzından en iyi ihtimalle bunun yarısı kadar kelime çıkar, tabii eğer avukat değilse... Dolayısıyla birlikte olduğunuz erkeğin az konuşmasına, özellikle de kritik durumlarda sessiz kalmayı tercih etmesine aranızdaki bir sorun olarak değil, erkek doğasının kabul edilmesi gereken bir parçası olarak bakmaya başlasanız iyi olur.

Zamanlamaları farklı

İşten eve yorgun argın dönen bir kadın oturup gününün nasıl geçtiğiyle ilgili sohbet etmeyi bir yorgunluk olarak görmez. Oysa erkek o esnada tek bir kelime etmeyi bile büyük bir külfet sayar. Yani kadınla erkeğin sohbet konusundaki zamanlaması farklıdır. Aynı şey kavgalar için de geçerli... Kadın olayı patlak verdiği yerde ve zamanda çözmek ister, bunun tek yolunun ise konuşmak olduğunu düşünür. Oysa erkek olayın üzerinden biraz vakit geçmesini, yani ateşin küllenmesini beklemeyi tercih eder. Bu durumda kadının yapabileceği en iyi şey, duyarlılığını kullanarak, ne zaman karşısındaki erkeğin üzerine gidip onu konuşmaya zorlamasının, ne zaman onu bir müddet rahat bırakmasının daha doğru olacağını kestirmektir.


Kaynak : kadinlaraözgür.blogcu.com

Mutluluk çubuğu

Bir araştırma Türkiye'de 6 milyon erkeğin iktidarsız olduğunu ortaya çıkardı

Akdeniz Üniversitesi öğretim görevlilerinden Prof. Dr. Metin Sevük, ekonomik kaygıların neden olduğu stresin, cinsel performansı etkilediğini, özellikle kentte yaşayan erkeklerin ereksiyon sorunu yaşadığını öyledi. Türkiye'de 6 milyon erkeğin iktidarsız olduğunu belirten Sevük, 'Erkeklerin özellikle ilerleyen yaşlarında kabusu haline gelen iktidarsızlık, bir saat süren basit bir ameliyatla ortadan kalkıyor. Artık gençler e mutluluk çubuğu taktırmak için doktora gidiyor. Bunun maliyeti ise 4 ile 10 milyar lira arasında değişiyor' dedi.

Prof. Sevük, birçok erkeğin kulaktan dolma bilgilerle sorunlarını çözmeye çalıştıklarını, bu yüzden telafisi mümkün olmayan sonuçlarla karşı karşıya kaldığını kaydetti. Metin Sevük, 'Bu konudaki tek adres oktordur. Mutluluk çubuğu taktırdıktan sonra özledikleri cinsel hayata kavuşan erkeklerin aile ilişkilerinde ve sosyal hayatta daha başarılı oldukları görülüyor' dedi. Cinsel performansın yaş ilerledikçe üştüğünü, ncak normal koşullarda bitmesinin mümkün olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Sevük, sözlerini şöyle sürdürdü: 'Ereksiyon sorunu nedeniyle doktora başvuranların yaş ortalaması gün geçtikçe düşüyor. er meslekten hastaya mutluluk çubuğu takıyoruz.' (Akşam)

Prostat Büyümesi

Prostat bezinin büyüyerek idrar yollarını sıkıştırmasına Selim (veya Benin) Prostat Hipertrofisi denir. "Selim" sözcüğü "iyi huylu, kanser olmayan" demektir. "Hiperplazi" ise "herhangi bir dokunun büyümesi"ne karşılık gelen terimdir.

30 yaşından sonra görülmeye başlar ve 60'lı yaşlarındaki erkeklerin neredeyse yarısında prostat büyümesi vardır. Dolayısıyla yaşlanan erkeklerin kaderi olarak da kabul edilmektedir.

Prostat, sadece erkeklerde idrar yolunun çevresinde bulunan bir bezdir. Üriner sistemin önemli bir parçasıdır. Böbreklerden süzülen idrar mesanede birikir. İşeme esnasında mesane kasılır ve idrar, üretra adı verilen idrar kanalı ile penis ucuna kadar iletilir, oradan dışarı atılır. İşte bu iletici yol, yani üretra, prostat bezinin içinden geçmektedir.

Eğer prostat bezi büyümüşse idrar yolunu şıkıştırır, hattâ tıkar ve işeme ile ilgili oldukça tipik şikayetler ortaya çıkar.

Belirtileri nelerdir?

İdrar yollarının tıkanmasına bağlı olarak en çok şu şikayetler ortaya çıkar:

  • İdrar yaptıktan sonra mesanenin tam boşalamaması hissi
  • Sık idrara çıkma
  • Gece idrara çıkma
  • Kesintili işeme
  • Ikınarak işeme
  • İdrarın akış gücünde (menzilde) azalma

    Kanser midir?

    Hayır. Prostat Kanseri ve Prostat Hiperplazisi farklı hastalıklardır. Tedavileri çok farklıdır. İki hastalığın mutlaka ayırdedilmesi gerekir. Bunun için kanda PSA değeri bakılır ve parmakla rektal muayene yapılır.

    Prostat neden büyür?

    Prostat büyümesinin nedeni bilinmemektedir. Ancak yaşlanmanın ve erkeklik hormonların rolü olduğu kabul edilmektedir.

    Prostat büyümesi niçin tedavi edilmelidir?

    Tedavi edilmezse tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonlarına, mesane taşlarına ve böbrek yetersizliğine neden olabilir.

    Tedavisi nasıldır?

    Her hasta için farklı yaklaşımlar söz konusudur. Cerrahi tedavi ve ilaç tedavisi olmak üzere iki çeşit tedavi yaklaşımı vardır. Cerrahi tedaviler arasında bugün en sık kullanılan teknik "transüretral prostatektomi" yani TURP'tur. Anestezi altında, üretradan bir cihazla girilerek prostat bezinin yaptığı tıkanıklık giderilir. Dezavantajı, TURP'tan sonra çok düşük ihtimal dahilinde empotans veya ejakülasyon kaybı meydana gelebilmesidir. Diğer cerrahi yaklaşım seçenekleri ise açık ameliyat veya lazer prostatektomisi'dir. İlaçla tedavide ise üretrayı genişletici bazı ilaçlarla hormonlara etki eden ilaçlar kullanılır. Bu ilaçlar ise nadir olarak tansiyon düşüklüğü, baş ağrısı yapabilir.

    Tedavi için en doğru kararı üroloğunuz verecektir.

    Sağlıklı ve mutlu günler dileğiyle,

  • VIAGRA nedir?

    VIAGRA fosfodiesteraz tip 5 inhibitörleri adı verilen bir ilaç grubuna dahildir. Penisteki kan damarlarının gevşemesine yardımcı olarak cinsel uyarı sırasında kanın penise akımını sağlamak suretiyle etki gösterir. VIAGRA ancak ve sadece cinsel yoldan uyarılmanız durumunda doğal yolla sertleşme oluşmasına yardım eder. Sertleşme kusurunuz yoksa VIAGRA almayınız. Kadınlar VIAGRA almamalıdır.

    VIAGRA'nın içinde ne vardır?

    VIAGRA'nın aktif maddesinin adı sildenafil'dir. Her tablet sildenafil (sitrat olarak) içerir. VIAGRA film-kaplı tabletler mavi, yuvarlağımsı-elmas biçimindedir. Bir yüzünde "PFIZER" ve öteki yüzünde "VGR 25" yazıları vardır. Tabletler 4 tabletlik blister ambalajlarda kullanıma sunulmuştur.

    VIAGRA niçin kullanılır?

    VIAGRA erkeklerde sertleşme sorununda kullanılır. Sertleşme sorunu, bir erkekte cinsel aktivite için gerekli, penis sertleşmesinin sağlanamaması veya sertliğin korunamamasıdır.

    VIAGRA HANGİ DURUMLARDA KULLANILMAMALIDIR?

    Sizde aşağıdaki durumlardan biri varsa VIAGRA ALMAYIN:

    Eğer nitrat veya amil nitrit gibi nitrik oksit veren maddeleri içeren İlaçlar (Nitrogliserin, isosorbid mononitrat, isosorbid nitrat, pentoeritritol tetranitrat, eritritil tetranitrat, isosorbid dinitrat / fenobarbital, amil nitrat veya nitrit, butil nitrat) kullanıyorsanız VIAGRA almayınız. Bu ilaçlar, sıklıkla angina pektoris (Koroner damar hastalığıyla ilgili göğüs ağrısı) için kullanılan ilaçlardır. VIAGRA bu ilaçların etkilerinde ciddi bir artışa neden olabilir. Bu ilaçlardan birini kullanıyorsanız doktorunuza söyleyiniz. Emin değilseniz doktor veya eczacınıza sorunuz.

    Eğer VIAGRA'ya karşı alerjik bir reaksiyonunuz varsa VIAGRA almamanız gerekir. Alerjik reaksiyonlar bir döküntü, kaşıntı veya yüzde şişme, dudaklarda şişme veya nefes darlığı biçiminde olabilir eğer daha önce böyle bir olay yaşadıysanız doktorunuza söyleyiniz.

    Eğer önemli bir karaciğer veya kalp sorununuz varsa.

    Eğer kısa bir süre önce felç veya kalp krizi geçirdiyseniz ya da tansiyonunuz düşükse.

    Eğer (retinitis pigmentosa) gibi belirli bir kalıtsal göz hastalığınız varsa.

    VIAGRA kullanıyorsanız aynı anda başka erektil disfonksiyon ajanları ile birlikte kulanmamalısınız.

    VIAGRA ne zaman ihtiyatlı olarak kullanılmalıdır?

    Doktorunuza söylemeniz gerekenler:

    Eğer orak hücre anemisi (kırmızı kan hücrelerindeki bir anormallik), lösemi (kan hücrelerinin kanseri), multipl myelom (kemik iliği kanseri), veya peniste her hangi bir hastalık veya biçim bozukluğu varsa.

    Eğer halen mide ülseri veya (hemofili gibi) bir kanama bozukluğu varsa.

    VIAGRA başka ilaçlar ile birlikte alınabilir mi?

    Aldığınız diğer bütün ilaçları doktorunuza söylemeniz gerekmektedir. VIAGRA tabletleri bazı ilaçlarla, özellikle angina pektoris tedavisi amacıyla kullanılan ilaçlar ile etkileşebilir. VİAGRA KULLANMANIZA MÜTEAKİP ACİL BİR TIBBİ OLAYIN MEYDANA GELMESİ DURUMUNDA, SİZE MÜDAHELE EDEN VEYA TEDAVİ UYGULAYAN KİŞİYE VIAGRA ALDIĞINIZI SÖYLEMENİZ GEREKİR.VIAGRA ile birlikte başka ilaçları kullanmadan önce doktorunuza danışın. AIDS (HIV) gibi durumların tedavisi için, özel bir ilaç, proteaz inhibitörleri kullanıyorsanız, doktorunuza bildiriniz. VIAGRA, nitratların veya amil nitrit gibi nitrik oksit vericisi olan ilaçların etkilerinin ciddi biçimde artmasına neden olabilir. Bu ilaçlar sıklıkla angina pektoris (veya "göğüs ağrısı") tedavisinde kullanılan ilaçlardır. Bu ilaçları kullanıyorsanız VIAGRA ALMAYINIZ.

    VIAGRA Tabletleri nasıl alınmalıdır?

    Doktorunuz hangi VIAGRA dozunun sizin için en uygun doz olduğuna karar verecektir. Doktorunuzun size söylediğinden fazla sayıda tablet almamalısınız. VIAGRA cinsel aktiviteden yaklaşık bir saat önce alınmalıdır. Tableti bütün olarak bir miktar suyla birlikte yutunuz. VIAGRA ancak cinsel yoldan uyarıldığınızda sertleşmeye yardımcı olacaktır. Cinsel olarak uyarılmadığınızda VIAGRA sertleşmeye yol açmayacaktır. VIAGRA'nın etki göstermesi için gereken zaman kişiden kişiye değişmekle birlikte, bu süre normalde yarım saat ile bir saat arasındadır. Ağır bir yemek yediyseniz VIAGRA daha geç etki gösterebilir. Fazla miktarda alkol alınması, sertleşme yeteneğini geçici olarak azaltabilir. Sertleşme yeteneğinin azalmaması için, cinsel aktiviteden önce alkol tüketmeyiniz. VIAGRA sertleşme sağlamaya yardımcı olmazsa ya da sertleşme cinsel ilişkiyi tamamlamaya yetecek kadar uzun sürmezse doktorunuza bildiriniz. VIAGRA günde bir defadan fazla kullanılmamalıdır.

    VIAGRA her hangi bir istenmeyen etkiye neden olur mu?

    VIAGRA tavsiye edilen dozlarda ve kullanım şartlarında bazı istenmeyen etkilere neden olabilir. Bu etkiler normalde hafif veya orta derecelidir. En sık görülen istenmeyen etkiler başağrısı ve yüzde sıcak basmasıdır. En az bildirilen istenmeyen etkiler hazımsızlık, başdönmesi, burun tıkanıklığı ve görmeyle ilgili geçici etkilerdir (renkleri karıştırma, göz kamaşması veya bulanık görme). VIAGRA günde bir defadan fazla alınırsa adalelerde ağrı oluşabilir. Seyrek olarak, VIAGRA aldıktan sonra uzun süreli ve bazen ağrılı sertleşmeler bildirilmiştir. Dört saatten uzun süren bir sertleşmeyi derhal doktorunuza haber veriniz. İstenmeyen etkilerden herhangi biri sizde varsa ve rahatsızlık veriyorsa, etkiler şiddetli ise veya tedavinin kesilmesine rağmen devam ediyorsa durumu doktorunuza bildiriniz. VIAGRA'nın bu broşürde yer almayan bir istenmeyen etkisini fark ettiyseniz lütfen doktorunuza veya eczacınıza söyleyiniz.

    VIAGRA'nın dozu nasıl ayarlanır?

    Viagra'nın çeşitli dozları vardır. (25, 50, 100mg). Eğer beklediğiniz sonucu elde edemediyseniz doktorunuzla görüşünüz. En iyi kararı doktorunuzla birlikte vereceksiniz.

  • Doktorunuzun tavsiyesinden fazla doz kullanmayınız.
  • Viagra'yı günde bir defadan fazla kullanmayınız.

    65 yaşın üstündeyseniz, ciddi karaciğer veya böbrek probleminiz varsa doktorunuz en düşük VIAGRA dozundan (25mg) almanızı isteyecektir. Eğer proteaz inhibitörü kullanıyorsanız, doktorunuz 25mg'lık VIAGRA dozunu önerecek ve iki günde bu 25mg'lıktan bir taneden fazla almamanızı tavsiye edecektir.

  • VIAGRA cinsel ilişkiden ne kadar zaman önce alınmalıdır?

    Viagra cinsel ilişkiden bir saat önce alınmalıdır. İlacı aldıktan 30 dakika sonra etkisi başlar ve 4 saat kadar ereksiyonunuza yardımcı olur. Ereksiyon siz cinsel olarak uyarıldığınızda olacaktır. Yağlı yemekler (örneğin hamburger ve patates kızartması) Viagra'nın etkisine başlamasını geciktirebilir.

  • INSANLAR NEDEN EVLENIR?

    Kadınlar için> Esiniz sayesinde dosta düsmana sizi de begenen, isteyen (üstelik nikâhina alacak kadar) biri oldugunu gösterdiniz en sonunda.

    > Belki yillarca ugrasip didinseniz de elde edemeyeceginiz bir statüye nikâh cüzdaniyla bir anda kavusuverdiniz.

    > Bozulan musluk, sallanan sandalye bacayi, gevsemis vidalar, vs. için eve tamirci çagirmaniz gerekmez, esiniz hepsini halleder.

    > Esyalarin yerini degistirmek istiyorsunuz; hepsi de çok agir. Kim tasiyacak onlari? Tabi ki de esiniz!

    > Pazar günü söyle arabayla dolasmak istedi caniniz. Özel soförünüz esiniz emrinizde.

    > Eskiden futboldan nefret ederdiniz. Esiniz sayesinde yeni bir tutkunuz oldu.

    > Gece evde yalniz kalmaktan, hirsizdan, ugursuzdan korkuyorsunuz; esiniz gönüllü "bodyguard''iniz.

    > Esleriniz olmasa en yakyn arkadaslarinizla kahve içerken kimi çekistireceksiniz?

    > Alisverise gittiniz, evin erzagini düzdünüz. Torbaları tasimak centilmen bir erkek olarak esinizin görevi.

    > Geçiminizi temin etmek için çalismaniza gerek yok. Bunu sizin yerinize esiniz yapiyor nasil olsa.

    Erkekler için> Aksam yorgun argin eve geldiginizde, annenizinki kadar lezzetli olmasa da sizin için hazirlanmis yiyecek bir seyler bulabilirsiniz.

    > Çamasiriniz yikanir, ütüleriniz yapilir, eviniz temizlenir... ''Gak'' deyince temiz don, ''Guk'' deyince temiz çorap verilir elinize; daha ne olsun?

    > "Pembe dizi''leri duyardiniz da ne oldugunu bilmezdiniz. Esiniz sayesinde ögrendiniz, hatta hosunuza bile gitmeye basladi.

    > Dükkân dükkân dolasyp kendinize gömlek, kravat seçmekten nefret ederdiniz. Simdi sizin yerinize bunu esiniz yapiyor. Gerçi en son aldigi sari üzerine yesil çizgili gömlek sizi hiç açmadi, ama neyse.

    > Arasira yapilan küçük kaçamaklar, ufak tefek yalanlar hayatin tadi tuzudur. Bu tadi esinize borçlusunuz; esiniz olmasaydi ne kaçamaklar olacakti hayatinizda ne de yalanlar.

    Hem Kadınlar Hem Erkekler için> Kavga etmek de bir ihtiyaçtir. En yakininizda kim var bagirip çagiracaginiz? Esiniz!

    > Olur ya! Bir gece yarisi caniniz sevismek istedi. Esiniz hazir nazir yanibasinizda yatmakta.

    >Çok güzel filmler var vizyonda. Yalniz da gidilmez ki. Esiniz ne güne duruyor?

    > Davetlere icabet etmeniz gerekiyor. Kavalye/dam aramaniza gerek yok, esiniz var.

    > Dogumgünü, yilbasi, evlilik yildönümü gibi özel günlerde size hediye verecek biri var hayatinizda.

    > Gece uyurken üstünüz açilsa, sizi kim örtecek? Tabii ki esiniz.

    > Anne / baba olmak istiyorsunuz. Çocugunuzun anne/babasının bildiginiz, tanıdığınız, güvendiginiz ruh ve beden sagligi yerinde biri olmasini istersiniz elbet. ''Damizlik'' esiniz emrinizde.

    > Küçüklügünüzden beri genis bir aileye sahip olmak isterdiniz. Iste size görümceler, baldizlar, kayinbiraderler, eltiler, kayinvalideler, kayinpederler, bacanaklar, halalar, teyzeler, amcalar, dayilar, enisteler, yengeler... (Ay fenalik geldi.)

    > Basarisizliklariniza, mutsuzluklariniza fatura edeceginiz biri olmali hayatinizda. Esiniz bunun için biçilmis kaftan.

    > Kimseye kendinizi yeniden ifade etmek, begendirmek zorunda degilsiniz.

    > Esiniz sizi sizden daha iyi taniyor, rahatiniza bakin!

    > Sizi kimsenin kiskanmadigini düsünün. Kendinizi ise yaramaz biri gibi hissetmez misiniz? Esiniz sizi tez günde bu duygudan kurtaracaktir, hiç üzülmeyin!

    > Yasinizi basinizi aldiniz, bugunkü görünümünüzle es bulmaniz biraz zor. Iyi ki zamaninda evlenmissiniz, esinize dört elle sarilin!

    Birden fazla kadin nasil idare edilir?

    Kural 1: Farkli mekânlar: Öncelikle dikkat edilmesi gereken nokta, elinizdeki hatunlarin herbirinin ayri mekânlarin kizi olmalarina özen göstermek. Kizlardan biri Taksim Istiklâl'de takilmayi severken, digeri Kadiköy'de Akmar'da takilmayi tercih ediyorsa simdilik pek bir sorun gözükmüyor. Bunlara ek olarak bir tane de Bakirköy camiasindan stepneye alirsaniz da kan yapar. Hem bir gün Kadiköy, bir gün Bakirköy, caanim Istanbul'u gez babam gezersiniz, hem de öpersiniz çesit çesit elma yanaklardan, bade dudaklardan...Ama simdiki delikanlilar bu farkli mekânlar kuralina pek riayet etmiyorlar. Bakiyorum delikanliya, Istiklâl Caddesi'nde bir gün farkli, öbür gün farkli kizla elele dolasiyor. (Bu arada dolasirken elini sevgilisinin kiç cebine sokma adeti de ne zaman çikti bilemem. Biz el ele, yanak yanaga izdivaç etmeyi bilirdik. Bunlarinki ne ayaktir anlayamadim. Birbirlerinin kiçlarini kolluyorlar herhal.) Neyse, ne diyorduk?.. Haa, ayni mekânda birgün farkli, öbürgün farkli kizla dolasiyorlar. Hiç mi hiç korkma yok bu çocuklar da canim. Kizla gezerken bir bara girelim bir iki bir seyler içelim diye bara bir giriyorlar, haydaa, evvelsi günkü kizla burun buruna geliyor bizim çocuk. Iste o an ikinci altin kural devreye giriyor:

    Kural 2: Saglam bahane: Bu kuralin bir diger adi da, "Favori kizi bil"dir. Öbür manitaya ebelendigin takdirde hemen laf ebeligi ile durumu kurtarmayi deneyeceksin.Ya da saglam bir bahanen olacak. "Bu benim kuzenim, kaç aydir ilk defa karsilasiyoruz da o yüzden biraz samimi gibi bir durum oldu da, kil da tüy de..." gibi düz duvara tirmanma çabalari hem karizmanizi dibe vurduracak, hem de ikisinden birden olmaniza sebebiyet verecektir. Kazi saglam bir
    sekilde çeviremiyorsaniz, favori kizinizin hangisi olduguna karar
    vereceksiniz. Diyelim elinizde üç tane manita var. Üçü de taş, maasallah. Bir sekilde sakata gelip ebelendiginizde, iki tanesiyle papaz olup tüm iliskilerinizi kopardiginizda, bir tanesinin elinizde saglam kalmasi için bu yöntem sart.

    Kural 3: Hattin açik olmasin: Cep telefonu bu tür multi - manita durumlarinda tam bir oyunu bozan, g.tü borozanlik yapiyor. Siz kizin evinde ilk içkinizi yudumluyor, kiz da üstüne hafif bir seyler giyiyorken çalan cep'inizde diger hatunun adini görebilirsiniz. Telefonu kapatsaniz, her iki kiza da bir sürü izah gerekecek. Bu yüzden ya is üstündeyken telefonu kapali tutun, ya da iki ayri hat alin. Biri biri için, öteki öbürü için... Bazi cep telefonlari istediginiz kisiye farkli sekilde çalabiliyor, onlardan edinin, çalisindan öbür manitanin aradigini aninda çakip, daha cebinizden çikarmadan
    kapatabilirsiniz. "Kim ariyorsa arasin. Su animizi kimse bölemez bebegim" gibisinden bir iki cümleyle de roketi ateslediniz mi, sizi kimse tutamaz.

    Kural 4: Kizin mezhebini genisletin: Bütün bu saydiklarimdan daha önemli bir numara daha var. Hatun kisiyi yavas yavas mevzuya isindirmak. Sizin yaninizda çesitli kizlar görebilecegini, bunun gayet normal bir sey oldugunu, modern toplumda karsi cinsle bir kafede oturup bir seyler içerek bir is görüsmesi yapmanin kiskanilmamasi gerektigini, kiskanmanin ve bunu problem haline getirmenin çok ilkel bir libido seviyesi gerektirdigini pasa pasa izah edin. Öncelikle kizi çok modern bir insan olduguna inandirin; "Kaçinci yüzyilda yasiyoruz, bir kizla bir erkek yanyana oturduklarinda illâ ki malabadi
    aftirseyv vaziyetleri mi olucek?" deyin. Bu arada elinizi de kizin
    bacaklarindan çekin, yoksa anlattiklariniz bir boka yaramaz.
    Ve diger artçi kurallar:
    Bos bulunup birinin adiyla digerine seslenmeyin. Kazara yediginiz bu halt hatunun killanmasina ve bu isi çaktirmadan arastirmasina vesile olacaktir. Hatunlarla daha çok evde takilmaya çalisin. "Ev ortami, huzur ortami" gibi lakirdilar sarfedin. Ama ev sizin eviniz degil de kizlarin evi olsun. Saklandiginiz kalenin farkina sizden baska kimse varamasin. Unutmayin, sizin eviniz, sizi arayanlarin ilk bakacaklari yer olacaktir.Dediklerimi dinlediyseniz, hepiniz çok rahat edersiniz. Öpülmedik yanak, koklanmadik çiçek birakmazsiniz...

    Erkekte Meme Büyümesi ( Jinekomasti )

    Düzeltmeler
    Memenin hormonal veya şişmanlık nedeni ile normalden büyük olduğu durumlarda normal ölçülere indirilir.

    Gerekenler
    Tahliller, hormon testleri, meme röntgeni, ameliyat öncesi 6 saat aç kalınmalı, lokal veya genel anestezi, operasyon süresi 1-2 saat, hastanede kalma gereği duyulmaz, 5 günde dikiş alınır, 10 gün bandajlanır ve 10 gün boyunca kol hareketleri kısıtlamalıdır, 1 ay süreyle spor yapılmamalıdır.

    Operasyon nasıl gerçekleşir
    Göğüsler hormonal nedenlerle büyümüşse göğüs ucundan girilerek süt bezleri çıkarılır, şişmanlığa bağlı yağ birikmesi ise yağlar vakumla emilir.

    İzler
    Hemen hemen fark edilmeyen bir iz kalır.

    Komplikasyonlar ve beklenmeyen etkiler
    Mororma ve geçici olan duyarlılık azalması.

    Beklenen etkiler
    Operasyon genel olarak olumlu sonuç verir.

    ERKEKTE KISIRLIK

    Erkekte kısırlık nedenleri çok fazladır. Genellikle evlenmiş çiftlerin hiç bir doğum kontrol yöntemi uygulamazsalar 2 sene içerisinde çocukları olur. 2 sene geçtiği halde kadın hamile kalmamışsa bir kısırlıktan bahsedilir. Kadının kısırlık nedenleri Ürolojinin mevzusunun dışıdır. Üroloji erkeğin kısırlık nedenlerini araştırı ve tedavi etmeye çalışır.
    Son zamanlarda kısırlık bölümü ürolojinin bir alt bölümü olmuş ve kendi başına müstakil bir bilim dalı haline gelmiştir. Bu bölüm (İnfertilite Anabilim) çiftlerden sadece erkek veya kadını incelemeyip her ikisini beraberce incelemeye alıp teşhis ve tedavi uygulamasını birlikte yürütmektedir.

    Sebepleri:
    1-Hormonal Sebepler: Kısırlığın % 5 sebebi hormanaldır. Bu durumda meni sayısı 5 milyondan aşağıdır. Testisler hormon yapma bakımından beyindeki hipofiz iç salgı bezinin kontrolü altındadır. Bu bezde gene beyinin hipotalamus denen kısmından salgılanan hormonların etkisi altındadır. Testis ve bu son iki bezin faaliyetlerindeki bir bozukluk ve aksaklık hormonal kısırlık nedenidir.
    Hipotalamus ve hipofiz arızalarındaki kısırlıkta aynı zamanda bu arızaya bağlı olarak çeşitli belirtiler meydana gelir.

    2-Testise bağlı nedenler: Burada testisin hormonu olan testestron düşüktür. Olay tamamen testisten kaynaklanmaktadır. Bu hormonu salgılayan hücrelerde arza vardır. Kromozom bozukluklarında, doğuştan testisin olmaması veya vücudun erkeklik horonuna dirençli olmasından meydana gelir.
    a-Bir çok vakada hiç bir sebep olmaksızın menide tohum hücreleri sayısı azdır. Bunun sebebi bilinmemektedir.
    b-Testisin gelişme bozuklukları: Testisin normal yerinde olmaması halinde testis gelişemeyeceği için kısırlık meydana gelir. Normalde testis doğumdan sonra torbaların içerisinde bulunur. Herhangi bir sebepten dolayı testisler torbaya inmeyip yukarıda ve kasıkta kalırsa testis gelişemez,kıvamı azalır boyutu küçülür.
    c-İlaçlar: Bir çok tümör ve kanser tedavisinde kullanılan ilaçlar, alkol, bazı tansiyon ilaçları testise toksik etki yaparak spermaların gelişmesini önler.
    d-Radyasyon: Film çekmek için kullanılan X ışınları ve kanser tedavisinde kullanılan radyasyon ışınları direk testise etki ederek kısırlık nedeni olabilir.
    e-Çevre Ekenleri: Endüstriyel bazı kimyasal maddeler
    f-Sperma oluşumunu engelleyen nedenler: Aşırı yükseklik, sıcak iklimler, ateşli hastalıklar, 60 yaşından sonra ve stres
    g-Testis iltihapları: Testisin adi iltihabı çok ağır seyrederse testisin yapısını ve tohum üreten hücrelerini bozacağı için kısırlık yapar. Erişkinlerin kabakulaktan sonra iki taraflı testis iltihapları başlı başına kısırlık sebebidir. Erişkinlerin kabakulağından sonra % 15- 25 oranında testis iltihabı gelişir. Bu iltihabı kabakulaktan 4-6 gün sonra başlar 1-6 ay sonrada testis harap olur.
    h-Varikosel: (Torbanın toplar damarlarının varisi) Kısırlıkta önemli olmakla beraber her varikosel vakasında kısırlık görülmez. Varikoselin kısırlık yapmasının nedeni testis ve torbanın ısı değişimine engel olmasıdır.
    3-Testis Harici nedenler:
    a-Meninin boşalma bozuklukları: Meninin boşalmasını engelleyen sebepler kısırlığa neden olur. Meninin azlığı buna bir örnektir. Prostat ve bazı karın ameliyatlarından sonra meninin geriye boşalması yani mesane içerisine dökülmesi bir örnektir.
    b-Meni yollarında tıkanıklık: Bu nedenin oranı % 10 - 20 dir. Meni yollarında meni kordonunu her hangi bir yerinde tıkanıklık vardır. İltihaplardan sonra olabileceği gibi dıştan bir baskı ile de oluşabilir. Darbeler, fıtık gibi ameliyatlar veya buraya cerrahi müdahaleler kordonu tıkar. Bezende doğmalık olabilir. Çift taraflı olunca kısırlık kaçınılmazdır.
    c-Penis yapı bozukluklarında bir etkendir. İdrar deliğinin aşağıda olması gelen meniyi ileri doğru fırlatamaz. Böylece tohum hücreleri kadının haznesine ulaşamaz.
    d-Bağışıklık nedenleri : Şayet tohum hücreleri kanal dışına herhangi bir sebeple kaçacak olursa vücut bu hücrelere karşı antikor geliştirir ve kendi hücresini yabancı hücre sayarak bu hücreleri öldürmeye başlar. Bazense eşinde sperma hücrelerine karşı bir hassasiyet vardır. Bu hücrelere karşı duyarlı olup onları hareketsiz bırakabilir.

    Teşhis:
    Evli çiftlerin % 15 i kısırdır. Sebep olarak 1/3 oranında erkekte 1/3 kadında ve 1/3 oranında ise her ikisinde birliktedir. Kısırlık nedeni çok olduğundan ve bir çok etkene bağlı olduğundan dolayı bu sebepler teker teker araştırılmalıdır.

    Labaratuar Muayeneleri:
    1-Meni muayenesi: Kısırlıkta en önemli tetkik meni muayenesidir. Tahlil muayene materyali 40-72 saatlik bir sexsuel perhizden sonra yapılamalıdır. Meninin toplanması ve taşınmasında sonucu etkiler. Meni mastürbasyon ile geniş cam bir kavanoza alınmalıdır. Vücut ısısında ve en geç bir saat içerisinde incelenmelidir.
    Sperma muayenesinde akıcılığı, kokusu, miktarından ve mikrop olup olmadığını incelendikten sonra sayısına bakılır.
    Bugün kabul edilen değere göre tohum hücresinin sayısı 1 mililitrede 20 milyondur.
    Tohum hücrelerinin hareketi kadın yumurtasını dölleyebilmesi için önemlidir. Tohum hücrelerinin hareketi 0 ila 4 arasında değerlendirilir. Normalde % 50 - 60 dır.
    Şekilleri: Normalde tohum hücrelerinin (Sperm hücresi) oval bir başı boyun ve kuyruğu vardır. Bu şekilde olan tohum hücrelerinin oranı % 60 tır. Geri kalan % 40 oranında sperm hücresi çift kuyruklu çift başlı gibi değişik şekiller gösterebilir. Meni içerisinde früktoz gibi şekerli maddeler, yağ, enzimler gibi maddelerde araştırılır.
    2-Kan idrar ve prostat salgısı tetkikleri: Kan grupları araştırmaları yapılmalı. Eski bir iltihap olup olmadığını anlamak için idrar tahlili ve prostat sıvısı tahlilleri yapılmalıdır.
    3-Hormon tetkikleri: Sperm sayısının 5 Milyondan aşağı olan durumlarda hormon tetkikleri yapılmalıdır.
    4-Diğer tetkikler: Kromozom, alerjik testler, Radyolojik incelemeler kısırlığın sebebini araştırmak için yapılır.
    5-Testis Biyopsisi: Testisten parça alıp patoloji laboratuarında incelemektir. Spermin az olduğu durumlarda testisin faaliyet gösterip göstermediğini anlamak için yapılır. Şayet menide hiç sperm hücresi yoksa ve testis biyopsisinde normal sperm hücreleri varsa kanallarda bir tıkanıklık olduğu düşünülür. Testis biyopsisi iki şekilde yapılır ya doğrudan küçük bir operasyon ile testis açılır ve parça alınır veya iğne ile girilip testis dokusundan alınacak parça patolojiye gönderilir.

    Tedavi:
    1-Cerrahi Tedavi:
    Küçük çocuklarda inmemiş yumurtanın ameliyat edilmesi, varikosel olan hastalarda erken devrede ameliyat kısırlığın giderilmesinde yüz güldürücü sonuçlar almasına neden olur. Şayet meni yollarında bir tıkanıklık varsa bunu gidermek için ameliyat düşünüle bilinir.
    2-Tıbbî Tedavi:
    Hormon eksikliğinde eksik olan hormon verilir. Spermlerine karşı alerjik olan hastalarda sebep buysa tedavi amacı ile bu alerji giderilmeye çalışılır. İltihabı bir durum da uygun antibiyotik ile bu iltihap kurutulur
    3-Yapay Dölleme:
    Tohum hücresinin döllemek amacı ile kadın rahim ağzına veya rahmin içine verilmesi işlemidir. Erkek her hangi bir sebeple penis yardımı ile kadını dölleyemez. Bu durum idrar deliğinin aşağıda olması, boşalma sırasında spermanın mesaneye kaçması veya norojenik sebeplerle penisin sertleşmemesi nedeni ile olur. Erkekten alınan tohum hücreleri kadına verilir. Ya kadının kocasından alınan hücreler yada başka erkekten alınan hücrelerle olur ki bu ikinci yol gerek dinimiz gerekse genel ahlak kurallarına ve kanunlara uymayan bir durumdur.
    4-Tüp Bebek:
    Kadında herhangi bir nedenle tohum hücresinin yumurtan ile birleşmesine mani olacak bir durumda uygulanır. Fakat erkeğin tohum hücrelerinin de azlığında da uygulanır. Çünkü çok az miktardaki tohum hücresine sahip erkekler için bile büyük bir başarı sağlar. Kadın yumurta hücresini ve erkek tohum hücresini kadın vücudu dışında bir tüp içerisinde uygun ortamın sağlanması ile birleştirilmesi esasına dayanır. Hücreler birleştikten sonra bu döllenmiş hücre anne rahmine aktarılır.

    Daha İyi Bir Seks

    Tekdüze giden seks hayatınızı renklendirmek elinizde. Bunun için farklı şeyler denemelisiniz. Nasıl mı, işte size hem partnerinizi hem de sizi mutlu edecek öneriler...

    Beklenmeyeni yapın: İlişkinizdeki monotonluğu ortadan kaldıracak tek şey şaşırtıcı bir şeyler yapmaktır. Küçük sürprizler, şaşırtıcı dokunuşlar...

    Romantizmi arttırın: Sevgilinizle birlikte güzel bir gece geçirmeyi planları yaparken bazı detayları da sakın ihmal etmeyin. Yakılan birkaç mum, odaya yayılan hoş bir koku ve hafifçe çalan romantik bir müzik romantizmin doruğa ulaşmasında en büyük yardımcılarınız olacak. Böylece partnerizini baştan çıkarmanız da çok kolaylaşacak.

    Rahat ama seksi giyinin: Kendinizi seksi hissetmeniz için öncelikle rahat olmanız gerekli. Eğer vücudunuzun herhangi bir bölümüyle ilgili rahatsızlık duyuyorsanız uygun iç çamaşırlarıyla bu kusuru kolaylıkla saklayabilirsiniz. Güven afrodizyak gibidir ve yatak odasında ne kadar iyi görünürseniz o kadar güzel bir gece geçirirsiniz.

    Partnerinizin ne istediğini düşünün: Seks hayatınızda yeni bir adım atmak istiyorsanız partnerinizi memnun etmek için zaman harcayın. İlişki sırasında kulağına hoş şeyler fısıldayın.

    Sadece kendi isteklerinize yoğunlaşın: Onlara ne istediğinizi söyleyin. İster inanın ister inanmayın ama erkekler sizi neyin harekete geçirdiğini bilmek ister. Hatta buna önem verirler. Sizi mumnun etmekten gurur duyarlar. Asıl önemli olanın ikinizin de mutlu olması gerektiğini unutmayın ve bunun için çaba sarfedin.

    Yeni bir yer deneyin: Mekan değişikliği yaparak seks hayatınıza biraz yenilik ve heyecan katabilirsiniz. Bir otel odası kiralayın, başka bir odayı deneyin ya da hiç akla gelmeyecek yerler seçin... Unutmayın seçeneklerin sonu yoktur.

    Duygularınızı saklamayın: Kendinizi ve duygularınızı açığa vurmaktan sakın korkmayın ve bu kouda mümkün olduğunca kendinizi özgür hissedin. Nasıl hissettiğinizi dile getirin ve hoşlandığınız şeyleri yapmaktan asla çekinmeyin.

    Konuşmadan harekete geçin: Sessizlik kimi zaman heyecanlandırıcı olabilir. Bu fikir özellikle partneriniz eve geldiği anda hiç konuşmadan onu çekip birlikte olduğunuz zaman işe yarayabilir.

    Buz ya da filmler işinize yarayabilir: Yeni bir şeyler denemeye ne dersiniz? İlişikiniz zaten mükemmelse yeni bir şey denemek onu daha da değerli kılacaktır. Göz bağı, filmler, buz, oyuncaklar…. Bu arada isterseniz sadece kendiniz hayal edin ya da partnerinizle paylaşın ama fantazileri de sakın yabana atmayın. Asıl önemlisi yaratıcı olmak.

    Her dokunuş önemlidir: Seksten aldığınız keyfi arttırmak istiyorsanız yeni pozisyonlar denemelisiniz. Bu tabii ki alıştığınız ve hoşunuza gidenleri unutmanız anlamına gelmiyor ama denemekten de korkmayın. Böylece rutinden kurtulmuş olacaksınız. Aldığınız zevki görünce emin olun siz de çok şaşıracasınız.

    İdeal eş


    İdeal eş esprili ve temiz olmalı

    İngiltere’de yapılan bir ankete göre, ideal eşin dış görünüşü değil, temiz ve esprili olması önemli.

    İngiliz sigorta şirketi Prudential tarafından yaptırılan ankete 246 kişi katıldı. Ankete katılanların yüzde 89’u için ideal eşin en önemli özelliği espri yeteneğinin olması. Katılımcıların yüzde 83’ü hijyene önem verdiğini açıkladı

    Kadınların yüzde 83’ü eşlerinin zeki olmasını tercih ederken, erkeklerin sadece yüzde 76’sı bu özelliği önemsiyor. Ankete göre, erkeklerin yüzde 75’i eşlerinin güzel olmasını isterken, kadınların yalnızca yüzde 62’si yakışıklılığın önemli olduğu görüşünde.
    Erkeklerin yüzde 35’i zengin eşi tercih ederken, kadınlarda bu oran yüzde 60’a çıkıyor.

    Cinsel Oyuncaklar

    Alışkanlık haline gelen herşeyden zevk alma oranı, zamanla düşer. Bunlara seks de dahildir. İster aynı evde oturun ister oturmayın, birbirinizi sık sık görmeniz bile yatak hayatınızı monoton bir hale getirebilir bu birliktelikler.
    Seks poziyonlarını değerlendirin, hem sizin hem de partnerizin için değişik pozisyonlarda seks yapmak yatak hayatınıza bir değişiklik getirebilir.
    Eski günlerinizi hatırlayın, o romantizmi tattığınız günleri. Aynı romantik ortamı tekrar yaratmaya çalışın. Bu konuda genelde bayanların çabası vardır ama erkekler denemeye yeltenmeden burun kıvırırlar. Esasında hayatınızı başladığınız dönemlerde hiç de burun kıvıracak bir ortam olarak görmüyordunuz bunu!
    Seks oyuncakları da bu konuda oldukça yardımcı olurlar. Hem zevk için, hem değişiklik, hem de cinsel performansı arttırmak için oyuncakların kullanımı tavsiye edilmektedir. Bu konuda çok çeşit vardır ve herbirinin kullanımı farklı olmasına rağmen amaçları aynıdır (seksten daha fazla zevk duymak ve insanların seks hayatına değişiklik getirmek).
    En sık rastlanan ve kullanılan seks oyuncakları; vibratörler ve dildolardır.
    Vibratör
    Genelde penis şeklindedirler. En büyük özellikleri titreşimli olmalarıdır. Bu titreşim sayesinde de insanları uyarır ve cinsel yönden zevk almalarını sağlar. Elektrik ve pille çalışanları vardır. Bazılarının yüzeyi pürüzsüzken bazılarınki de ufak şişiklerden oluşur. Vibratörlerin çoğu kadınlar için üretilmiştir ama nadiren olsa bile erkekler için üretilmiş olanları da piyasada bulmak mümkündür. Hem cinsel ilişki esnasında hem de masturbasyon aracı olarak kullanılırlar.
    Dildo
    Dildoların anlamı yapay penistir. Diğer bir özellikleri ise sadece manuel olarak kullanımlarıdır. Dildolar hem kadınlar hem de erkekler için kullanılabilirler. Bazen lezbiyenler tarafından da tercih edilirler. Ayrıca impotans sorunu yaşayan erkeklerin dildoları kullanmaları tavsiye edilir.
    Diğer Seks Oyuncakları
    Anal Vibratör
    Anal vibratörler genelde anal seks yapmadan evvel hazırlık için kullanılan araçlardır. Rektuma takılırlar ve bu bölgedeki adeleleri gevşetmede ve rahatlamada önemli rol oynarlar.
    Özel Komdom-Klitoris Uyarıcı-Gıdıklayıcı
    Esasında hepsi aynı ürünün bir parçasıdır. Kadını daha fazla uyarabilmek için penise takılan araçlardır.
    Özel kondomlar, penisi daha kalın veya daha uzun bir hale getirirler. Her ne kadar bazı uzmanlar penisin boyutunun sekten alınacak zevk ile bir alakası olamdığını savunsa da bunun gerçek hayatta oldukça farklı olduğunu bilmekteyiz. Küçük ve kısa penisler pek fazla haz vermezler.
    Klitoris uyarıcıları ise plastikten yapılmış daire şeklinde bir araçtır. Bu daire penise takılır. Bu dairenin etrafında değişik şişikler ve "düğmeler" vardır. Cinsel ilişki esnasında klitorisi değme yeteneği oluşturup, klitorisi uyarırlar. Herhalde bayanların da en çok şikayet ettiği konulardan bir tanesi de cinsel ilişki esnasında penisin yakından uzaktan klitorise değememesidir.
    Gıdıklayıcılar ise genelde kavucuktan yapılmış olup etrafında değişik uzantılı cisimlerin bulunmasından oluşur; örneğin parmaklar gibi. Cinsel ilişki esnasında kadını uyarıcı rol oynarlar.
    Seks Bebekleri
    Bunlar gerçek boyutlarda erkek ve kadın bedenini oluşturan şişme bebeklerdir. İstenildiği takdirde ses kutularıyla da satın alınabilirler.
    DİKKAT: Seks oyuncaklarından AIDS ve diğer bulaşıcı hastalıklar geçebilir. Tavsiyemiz seks oyuncaklarınızı birden fazla kişiyle kullanmamanız.

    Doğum sonrası seks

    Doğum hayatnızdaki dönüm noktalarından biri olacak. Bir yandan dünyaya bir bebek getirirken, diğer yandan da fiziksel ve ruhsal değişiklikler yaşayacaksınız. Peki seks yaşamınız bundan nasıl etkilenecek? Doğumdan önceki seks yaşamınıza geri dönebilecek misiniz?

    Havanızda mısınız?
    Bu sorunun cevabına eşiniz ve siz farklı cevaplar verebilirsiniz. Doğumdan sonraki ilk haftalarda sekse karşı bir isteksizlik duymanız normaldir.

    Rahatlıkla anlayış gösterilebilecek bazı şeyler seksin büyük bir adım gibi görünmesine sebep olabilir. Mesela;

    • doğumdan sonra iki, üç hafta kadar devam edebilecek olan akıntılar (eğer bu akıntıyla beraber kaşıntı, acı hissi ya da koku varsa, mutlaka doktora görünün.)
    • yorgunluk
    • iyileşmesi tam olarak gerçekleşmemiş dikişler
    • uyku ihtiyacı
    Tüm bunlar olurken, eşinizle olan duygusal yakınlığınız kaybetmemeye çalışıp sabrınızı koruyun. Seks hayatınız eninde sonunda yavaş yavaş canlanmaya başlayacaktır. Önemli olan bunu büyük bir probleme çevirmemektir.

    Başlarda gergin olabilirsiniz. Bu durumda vazelin gibi bir kayganlaştırıcı kullanabilirsiniz. Vazelin kullanmanıza rağmen seks hala acı veriyorsa, o zaman yaralarınız tam olarak iyileşmemiş olabilir. Doktorunuza görünürseniz, enfeksiyon olup olmadığını öğrenip, varsa temizletebilirsiniz.

    Vajina genellikle eski haline döner ve eski haline göre bir farklılık hissedilmez. Ancak bu konuda endişeleriniz varsa, gene doktorunuza danışabilirsiniz.

    Göğüsler ve seks
    Bebeğinizi emziriyorsanız, göğüsleriniz başlangıçta hassas olacaktır. Seksüel olarak uyarılmak, sütün akmasına sebep olabilir. Eğer bu sizi ve eşinizi olumsuz etkiliyorsa (bundan iğreniyor, dolayısıyla da seksüel arzunuzu kaybediyor olabilirsiniz), seks yapmadan önce bebeğinizi emzirmeyi deneyebilirsiniz. Bu, sütün akmasını azaltabilir, ya da tamamen engel olabilir.

    Sabırlı olun
    Duygularınız hakkında eşinizle konuşun. Zamana ihtiyacınız varsa, yavaştan alın. Her şeyin hızla ilerlemesini istiyorsanız, hızlı davranın. Eğer birkaç ay sonra seks hala ilginizi çekmiyorsa ve siz ya da eşiniz endişeleniyorsanız, bunun hakkında konuşun. Bu konuda doktorunuza da danışabilirsiniz.

    Libidoyu en çok öldüren şey yorgunluktur ve birlikte zaman geçirmek, yakın olmak ve seks için, zamanı programlamak zorunda kaldığınızı hissedebilirsiniz. Uykulu olmadığınız zamanları seçmeye bakın. Hafta sonları, öğleden sonralar iyi bir zaman olabilir. Tabii bebeğiniz o saatlerde uyuyorsa. Bebeğinizin düzenini siz bildiğinize göre, seks hayatınızı buna göre programlamaya çalışabilirsiniz.

    Korunma
    Doğumdan hemen sonra, eşinizle cinsel ilişki yaşamaya başladıysanız, hamile kalmamak için korunmaya da başlamakta yarar var. Yeni doğum yapmış olmanız, bir anda yeniden hamile kalmayacağınızı göstermez. Korunma uygulamadığı için, 6 haftalık kontrollerde doktora gidip hamike olduğunu öğrenen bile var!

    Seks yapmak istemiyor musunuz?
    Canınız seks yapmak istemiyorsa, kendinizi zorlamayın. Pek çok kadın doğumdan sonra bir süreliğine seksten soğurlar. Burada önemli olan konuyu eşinizle konuşup, birbirinizin ihtiyaçlarınıza karşı duyarlı olmaktır. Birbirinize masaj yapabilir, ya da sadece sarılıp oturabilirsiniz. O yakınlığı paylaşmak da yardımcı olacaktır.

    Babaların gözünden...
    Tüm olumlu ve olumsuz yanlarıyla baba oldunuz ve eşinizle doğumdan önce paylaştığınız türden bir yakınlığı tekrar ne zaman paylaşacağınızı düşünüyor olabilirsiniz. Bu duygularınızı eşinizle konuşun, çünkü o da aynı şeyleri düşünüp, size söylemeye çekiniyor olabilir.

    Konuşmak, anlayışlı ve rahatlatıcı olmak, bir çift olarak beraberce zaman geçirmek önemlidir. Seks yapamıyorsanız bile, birbirinizi başka açılardan tatmin edebilirsiniz.

    Doğumdan sonra, doğal olarak düşündüğünüz tek şey eskisi gibi sadece eşiniz olmayacak. Eğer bebek yatak odanızda uyuyorsa, başka bir odada seks yaparken kendinizi daha rahat hissedebilir, ya da bebeği başka bir odada uyutabilirsiniz.

    Kadınlarda cinsel uyarı bölgeleri

    Kadınlarda cinsel uyarı bölgeleri

    Kadın cinselliği oldukça karmaşıktır ve bu özelliğiyle erkeklerden belirgin şekilde ayrılır. Kadınlar cinsel ilişkide erkeklere göre çok daha fazla seçicidirler ve bir erkeği yeterince tanımadan onunla cinsel bir beraberliğe "sıcak bakmazlar". Kadınların çoğunun erkeklerden farklı olarak duygusal anlamda "bir şeyler hissetmeksizin" bir erkekle beraber olmaya istekli olmayacakları rahatlıkla söylenebilir.

    Ünlü psikanalist Karen Horney eserlerinde insanın doğasının temelde sevgi veya güç arayışı içerisinde olduğunu ve bir insanın davranışlarını yönlendiren en önemli etkenlerden birinin bu arayışını tatmin etmek olduğunu ima etmiştir. Bu görüşe göre insanların bazıları diğerlerinin kendilerini sevmesine önem verirken, diğerleri sevilmekten çok güçlü olmak peşindedirler. Bu görüşün devamında Horney, kadınların yapısal olarak daha çok sevgi odaklı, erkeklerin ise güç odaklı olduğu görüşünü taşıdığını ifade etmiştir. Yani Horney'e göre kadın için bir erkeğin sevgisini kazanmış olmak ön plandayken, bir erkek için ön planda olan kadının onu güçlü görmesidir.

    Karen Horney sevgi ve güç arayışının cinselliğe de yönlendiğini, kadının cinselliği daha çok "seviliyor olmanın" bir ifadesi olarak gördüğünü, erkeğin ise cinselliği "güçlü olmanın, kadına sahip olmanın" bir ifadesi olarak görme eğiliminde olduğunu belirtmiştir.

    Cinsel Uyaranlar

    Uyaran, beynimizin bilinçli bölgesinde bize bir duygu yaşatan ve bizi belli bir davranışa yönlendiren bir mesajdır. Refleks uyaranlar bizi otomatik davranışlara yönlendirirken karmaşık uyaranlar öncelikle bir "his" yaşamamızı sağlar ve daha sonra bizi harekete geçirir.

    Beynimiz çok çeşitli uyaranları algılama yeteneğine sahiptir. Tüm uyaranların ortak özelliği duyu organlarımız vasıtasıyla alınması ve bir kimyasal mesaja dönüştürülerek beynimize aktarılmasıdır.

    Gözler, kulaklar, burun, tad alma organlarımız ve cildimizle algıladıklarımız yukarıda anlatılan bir şekilde beynimize ulaştırılır ve bir tepkinin doğmasına neden olur. Sevdiğimiz birinin görüntüsü veya sesi bize daha farklı bir duygu yaşatırken, sevmediğimiz birini görmek veya sesini duymak bize yaşattığı olumsuz duyguyla bizi o kişiden ruhsal veya fiziksel olarak uzaklaşma davranışında bulunmaya yönlendirir.

    NLP adı verilen ve son zamanlarda giderek yaygınlaşma eğiliminde olan öğretiye göre insanlar duyularında seçici davranmaktadırlar. Bazı insanlar dokunsal, bazıları işitsel, bazıları ise görsel uyaranlardan daha fazla etkilenmekte ve daha çok etkilendikleri uyaran onlarda daha bariz davranış değişikliği oluşturmaktadır.

    Bu görüş cinsel uyaranlara aktarıldığında çıkan sonuç şudur:

    Bazı insanlar dokunulmaktan, bazıları cinsel içerikli konuşmalardan ve seslerden, bazıları ise cinsel içerikli görüntülerden diğer uyaranlara göre daha fazla etkilenmekte ve kişinin tercih ettiği uyaran onu cinsel açıdan daha fazla uyarmaktadır.

    Bir örnek vererek bu teori daha iyi anlaşılabilir hale getirilebilir: Bir erkek, daha önceden beraber olduğu bir kadını yalnızca sözleriyle etkileyebilmeyi başarmış, bir başka kadın ise ona "dokunulmaktan çok hoşlandığını, ancak sözlerin onu fazla etkilemediğini" söylemiştir. Bu iki kadından ilki duysal yönelimli, ikinci kadın ise dokunsal yönelimli bir kadındır.

    Genel olarak söylemek gerekirse erkekler daha çok görsel ve işitsel eğilimli, kadınlar ise daha çok dokunsal ve işitsel eğilimlidir. Kadınlar erkeklerden farklı olarak pornografik yayınları seyretmekten fazla zevk almaz, duygusal olarak "bir şeyler hissettikleri" erkeğin ona temas etmesinden hoşlanırlar.

    Kadınların Dokunulmaya Duyarlı Bölgeleri

    Sinir uçlarının diğer bölgelere göre belirgin bir şekilde yoğun olması nedeniyle kadınların çoğunda genital bölgenin en duyarlı bölgesi klitoristir ve en güçlü orgazmlar bu bölgenin uyarılmasıyla ortaya çıkar.

    Her kadının yapısı diğerine göre farklıdır ve kendini iyi tanıyan bir kadın dokunulduğunda kendisini en çok uyaran bölgeyi iyi tanır.

    Kadınların çoğunda memeler, meme uçları, dudaklar ve vajina dokunulmaya duyarlı diğer bölgelerdir. Yine boyun bölgesinde bazı noktalar, kulak memeleri, bacakların iç yüzeyleri ve karın cildi çoğu kadın için cinsel açıdan oldukça uyarıcıdır.

    Kadınların sıklıkla işitsel yönelimli olmaları nedeniyle eşleri tarafından kulaklarına fısıldanan güzel sözler de kadınları etkiler.

    Kadınların dokunulmaya duyarlı bölgelerini belirlemeleri, cinsel ilişkiye hazırlık aşamasının en güzel şekilde yaşanabilmesi ve kadının cinsel ilişkiye mükemmel bir şekilde hazırlanabilmesinin sağlanabilmesi açısından önemlidir. Her duyarlı erkeğin eşinin dokunulmaktan hoşlandığı bölgeleri iyi bilmesi gerekir.

    Bazı kadınların dokunulmaya duyarlı bölgeleri o kadar "hassastır" ki, kadın bu bölgeye uygulanan bir uyaranla orgazm olabilir.

    G Noktası ( G Spot)

    G noktası, Graefenberg adlı bilim adamı tarafından 1944 yılında tarif edilen ve vajina ön duvarının ortalarında yer alan bir bölgedir.

    G noktasının varlığı veya orgazmdaki önemi bazı doktorlar tarafından reddedilmekte, bazıları ise G noktasını vajinal orgazm oluşumunun merkezi olarak kabul etmektedir.

    Kadının Ejakulasyonu (Boşalması)

    Kadında orgazmı sonrasında bazen aynen erkekteki ejakulasyona (boşalmaya) benzer bir sıvı geldiği saptanmış olmakla beraber bu sıvının aslında idrar olduğu ve kadındaki "ejakulasyon" yani "boşalma" olarak tarif edilen olayın muhtemelen orgazm esnasında idrar kaçağı olduğu sonradan anlaşılmıştır.

    Gerçekten de hiçbir idrar kaçırma şikayeti olmayan bir kadında güçlü bir orgazm sonrasında istemsiz idrar kaçağı olabilmektedir.

    cinsel uyarı bölgeleri

    İnsan gövdesindeki cinsel uyarı bölgeleri ya da cinsel uyarıya yatkın bölümler yalnızca üreme organları değildirler. Kadınlarda, tüm gövdeyi kaplayan deri, cinsel bakımdan az ya da çok uyarılabilecek niteliktedir, insan gövdesinde bulunan en belli başlı cinsel uyan bölgeleri aşağıda sıralanmıştır.

    Penis

    Penisin çeşitli bölümleri arasında en duyarlı olanı, glans adı verilen penis ucudur. Bunun da özellikle alt bölümü, yarığın tam gerisinde bulunan kısım, en duyarlı yanıdır. Penisin sapı ve özellikle köküne yakın bölümü en az duyarlı bölgedir. Bununla birlikte, ritmik olarak uygulanan bir uyarıya karşılık verir.

    Klitoris

    Kadında klitoris penisin karşılığıdır. Dış deri normal olarak klitorisi kaplamakta olup, klitoris başının (erkekteki penis ucunun karşılığı) ilk anda göze çarpmasını önler. Uyarıya çok yatkın olup, dokunmaya, ritmik baskıya ve her şeyden çok devamlı fakat aralıklı bir uyarıya karşılık verir. Klitorisin aralıksız olarak uyarılması genel olarak iyi birşey değildir. Kadında, gıdıklanmayı andıran, karşı koyulması, dayanılması son derece güç bir duygu uyandırabilir. Klitorise karşı özel bir ilgi gösteren bir erkek, bu noktanın çevresini uyararak da aynı sonuca erişebileceğini, kadının coşkusu için klitorisin kendisine dokunmanın kesinlikle gerekli olmadığını öğrenmelidir.

    Küçük Dudaklar (Labia Minora)

    Küçük dudakların iç bölümleri dokunmaya karşı son derece duyarlıdır. Bir iç dudaktan başlayarak klitorisin üstünden de geçerek öbür iç dudakta son bulan bir tür döner uyarı uygulandığı zaman kadının cinsel coşkusu belirli bir şekilde artar.

    Döl Yolu Ağzı

    İdrar deliği ile döl yolu ağzını içine alan bölge de son derece duyarlıdır.

    Döl Yolu

    Döl yolunun ağzındaki sfenkter çemberi her hangi bir baskı altında kaldığı zaman daralır. Döl yolunun ön bölümüne, aşağı doğru parmaklar ile uygulanan ritmik baskı, çok keskin bir cinsel coşkuya yol açar. Döl yolu duvarları dokunmaya karsı fazla duyarlı olmadıkları için, penisin döl yoluna girmesinden duyulan cinsel coşku, daha. çok ruhsal bir coşkudur. Döl yolu içini doğrudan doğruya uyarmaya kalkmak bu bakımdan tüm anlamsız olmasa bile, tırnakların bu bölgeyi zedeleme ihtimalleri vardır. Parmakların döl yolu ağzından daha ileri gitmemeleri öğütlenir. Klitorisin dibi uyarıldığı zaman döl yolu ağzında da cinsel coşku duyulur.

    Serviks

    Aslında bu bölge dokunmaya karşı duyarlı değildir. Kadın serviksin uyarıldığını sanabilir; ama bu, penisin çok derinlere girmesinden dolayı meydana gelen basıncın peritoneum’u (döl yatağı yüzeyini kaplayan doku] etkilemesi ve derinlere giren penisin genellikle bir seri tepki yaratması yüzündedir. Bu bölgeyi erkeğin parmakları ile uyarmaya çalışması doğru değildir, çünkü eşini yaralayabilir.

    Büyük Dudaklar (Lâbia Majora).

    Erkeğin teslis torbalarını andırır Kadının cinsel duygularının uyanmasında önemli bir rol oynamaz ama penis üzerinde uyarıcı bir etkisi olabilir.

    Testis Torbaları (Scrotum)

    Cinsel uyarı ile doğrudan doğruya pek ilişkisi yoktur. Bazı erkekler, testis torbalarının avuç içinde tutulup parmaklar ile uyarılmasından coşku duyarlar. Çoğu erkekler ise testis torbaları biraz fazla sıkıldığı zaman acı duyarlar. Bununla birlikte testis torbalarının bir avantajlı yanı vardır: cinsel birleşme sırasında kadının gövdesine hafifçe değerler ve bu çoğu kez kadına zevk verir.

    Apış Arası

    Döl yolu ağzı (ya da penis kökü) ile anus (makat) arasında kalan bölge dokunmaya karşı duyarlıdır. Bu bölgenin orta bölümü özellikle basınca karsı duyarlıdır.

    Anus (Makat)

    Bu bölgedeki cinsel duyular kişiye ve ruhsal etkilerin derecesine göre değişir. Makat ile cinsel organ aynı kaslar ile birbirlerine bağlı olduklarından, gerek erkekte gerekse kadında, cinsel organlar uyarıldığı zaman makat küçülür ve makat uyarıldığı zaman da, cinsel organlar kasılır.

    Memeler

    Kadınlarda memeler dokunmaya karşı duyarlıdırlar Ritmik bir basınç ve uyarı hareketi cinsel duyguların çoğalmasını sağlayabilir. Özellikle meme uçları, klitoris kadar duyarlıdır. Kadının memeler yolu ile duyduğu uyarı aynı anda döl yatağına ve diğer cinsel organlara aktarılır. Bazı kadınlar, meme uçlarının öpülmesini ya da emilmesini cinsel organların uyarılmasına tercih ederler. Bu arada, analık duygularının kadının ruhsal yapısında tuttukları yeri de göz önünde bulundurmak gerekir. Bir takım kadınlar, sırf analık duygularının ağır basması yüzünden memelerinin uyarılmasından cinsel coşku duymazlar. Cinsel bakımdan, erkek memesi kadın memesine oranla çok daha az duyarlıdır.

    Ağız

    Dudaklar, dil ve ağızın diğer bölümlerinde, en az cinsel organlarda olduğu kadar cinsel duyu bulunmaktadır. Memeler ya da cinsel organlar uzun uzun öpüldüğünde cinsel coşku geniş ölçüde artar.

    Kaba Etler

    Kaba ellerdeki kaslar kasıldığı zaman cinselcoşku artar. Bu nedenle, cinsel birleşme sırasında gerek kadın gerekse erkekler, bilinçli ya da bilinçsiz olarak kaba etlerinde bulunan kasları kasarlar. Bu kasılmanın sonucu olarak makat da küçülür ve böylece cinsel organlar uyarılmış olur, döl yolu kasları gerilir, döl yolu ağzı daralır; erkekte ise penis sertleşir.

    Bacaklar

    Bacakların iç bölümleri cinsel uyarıya karsı keskin bir tepki gösterirler.

    Diğer Bölgeler

    Bazı kimselerin gövdelerinde, yukarda sayılanların yanı sıra gelişmiş bir takım cinsel uyarı bölgeleri vardır. Bunlar genellikle, gözler, kulaklar, ense, boyun, koltuk altlan, göbek, karın, bel, sırt, kasıklar, göğsün iki yanı ve bunların çevresindeki bölgelerdir. Saçların ve bazı bölgelerdeki kılların hafif hafif okşanması da bazı durumlarda cinsel duyguları uyandırabilir.

    Yazıyı Puanla !!